Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Aşk bir yola koyuluştur.
Sayfa 48 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
Bir iletişim kipi olarak sessizlik:
"Sessizlik, Japon iletişiminde kelimelerin gölgede bıraktığı yeri ikame eder. Kelimelerin duygusal yükünü yüklenemediği anlar, haller, yaşantılar sessizlikle en güzel ifadesini bulur."
Reklam
"Gazâli çocuğu şu şekilde tarif eder: "Çocuk, ana-baba elinde bir emanettir. Mum gibi her şekli alabilir. Onun temiz kalbi; saf, kıymetli, her türlü nakış ve suretten arınmış bir cevherdir."
"Japonya'da ve Amerikan yerlilerinde sessizlik kabul edilebilir bir durumdur. Bazı Japon kadınlar sessiz erkeğin ekonomik açıdan başarılı bir kişi, iyi bir eş olacağını düşünürler. Kolektivist kültürlerde kimi insanlarda bir güç kaynağı olarak görülen sessizlik, bireyci kültürlerde sıkıcı bulunur (Triandis ve Suh 2002)."
"Duygular açısından yapılan karşılaştırmalarda Amerikalılar tekil durumlarla ilgili duyguları (üstünlük, gurur, zirvede olma), Japonlar ise kişiler arası ilişkilere yönelik duyguları (dostça duygular, yakınlık, saygı) öne çıkarmışlardır. Batı ve Doğu toplumları arasında etik değerler açısından da farklar gözlemlenmiştir: Hintliler bir grup üyesine yardımı vazife telakki ederken, Amerikalılar bunu kişisel bir tercih olarak değerlendirmişlerdir. Amerikalılar Hintlilere göre dost ve akrabalara yardım konusunda daha az sorumluluk hissetmektedirler."
"Çin toplumunda, kendini gösterme veya kendini öne çıkarma ancak aile çıkarlarına hizmet ediyorsa meşru görülür."
Reklam
"Türkiye'nin bazı kırsal kesimlerinde insanlar moralsizliklerini 'gönül yorgunluğu' olarak tasvir eder. Bu kelime bir kimsenin varlığının sadece kişiler arası zeminde değil, aynı zamanda kendisi ile Allah arasında olduğunu da ima eder. Bu yüzden, benlik gibi, kalb de geçirgendir: Kişiler arası ilişki düzeyinde ve kutsalla ilişkide kalb her daim değişime ve dönüşüme açıktır. Arapça 'kalebe' kökünden gelen kalbin bir anlamı da, etrafında dönmektir. Bu, kalbin dönerken normal olarak işlediğini ima eder."
Sere dilemin deşe.
"Yirmi yıl sonra Karaköse sokaklarında dolaşırken, yıllar öncesinden 'Yüreğimin başı ağrıyor' cümlesi zihnimde yankılanıyor. Devlet Hastanesi'ne 200 metre mesafede olan evimiz, köyden doktora gelen tanıdık ve akrabalara bir tür misafirhane hizmeti sağlıyordu. Hastaların şikayetleri (hemen hemen) aynıydı: 'Sere dilemin deşe.' yani yüreğimin başı ağrıyor. Fakat bu insanların neden ellerini karınlarının üzerinde hareket ettirirken bu ifadeyi kullandıklarını hâlâ merak ediyorum." - Mustafa Özel (1985)
Kalbin tasvirinde Gazâli şu betimlemeyi yapar:
"Beden ülke gibidir. Zanaatkârlar vücudun el ve ayak gibi değişik parçalarına benzer. Şehvet ise vergi memuru gibidir. Gadap ve öfke kadı gibidir. Kalb ise sultandır, akıl da vezir. Şehvet vergi memuru gibi her şeyi almaya çalışır. Gadap ve öfke tıpkı kadı gibi şiddetli ve cezalandırıcıdır; ve bu yüzden öldürmek ve yok etmek ister. Sultan sadece şehvet ve gadabı değil, aynı zamanda aklı da kontrole ihtiyaç duyar ve bütün bu güçler arasında bir denge kurmak zorundadır. Akıl, şehvet ve gadabın esiri olduğunda, ülke mahv, sultan da yok olur." (Shafii 1988)
Sen farkına vardır Rabbim...
"En fazla farkında olan, en fazla acı çekendir." diye yazan Mevlânâ'ya göre, insan için en büyük talihsizlik Allah'tan ayrılığın acısını hissetmemektir. O halde insana düşen, bu acıyı ve susuzluğu elde etmek için kendi yetersizliğini ve eksikliğini fark etmektir. (Chittick 1991)"
Reklam
"Bazı insanlar o kadar mübarektirler ki, kalplerini temiz (ve saf) tutmak için zorlanmazlar. Fakat çoğumuz kalbin lekelerini silmek için meşakkatlere katlanmak zorundayız."
"Feridüddin Attar'a göre, beden ruhun kafesidir. Öbür dünyada beden ruh olacaktır ve bu yüzden kişi bu dünyada onun için hazırlanmalıdır. Attar tarafından anlatılan mesellerin birinde, beden ile ruh kralın bahçesindeki iki hizmetçidir: Biri kör, biri topaldır. Topal adam kör adamın sırtına çıkar ve biraz incir çalar. Kralı kandıramazlar ve her ikisi de cezalandırılır. Bunun gibi, Allah da beden ve ruhu, suçu birbirlerine atsalar bile, birlikte cezalandıracaktır (ki bu, ödüllendirmenin de birlikte olacağı anlamını da ihsas eder)."
"Namaz, zikir ve sema bir dizi ritmik hareketi ihtiva eder. Bütün bu bedensel hareketler bir kimsenin kainattaki yerini, aşkın olan ile rabıtasını ve bazen de onunla yekvücut olma, onda kaybolma yolundaki varoluşsal birlik arzusunu sembolize eder."
"Akıl bize bilgi için gereklidir, oysa kalb hakikat için çırpınır. Kalbi eksene alan bir yaşayış, eşyanın örtülerinin kaldırılması ve aşk üzere yaşayış demektir. "Aşk bir yola koyuluştur." ve "Kalb, bu arayış esnasında soruların yeridir. Huzurun bulunmadığı yerdir. O, maşukuna ulaşıncaya değin sorularını sürdürür. Bir kararda durmaz. Maşukuna ulaşıp ulaşmadığını da bilmez. Onun içindir ya, arayışı sürüp durur."*
Sayfa 41 - *Aşkın DiyalektiğiKitabı okudu
"Kalb, usu aşan bir bilincin sağlayıcısıdır; zira o Tanrı'nın arşıdır, bilgi de, duygu da oradan neşet eder."
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.