Ağladım, gözyaşlarım tükenene dek...
Namaz kıldım, mum eriyene dek...
Rüku ettim, rükudan usanana dek...
Seni sordum Muhammed ve isa'ya ..
Ey Kudüs! Ey peygamberlerin kokusunun yayıldığı şehrim!
Ey gökle yer arasındaki en kısa yol!
Ey Kudüs! Ey kanunların feneri!
Ey parmakları yanmış güzel kız çocuğu!
Gözlerinde hüzün... Ey bakire şehir!
Ey
"Kul namaza durduğunda, bütün günahları getirilir. Başı ve omuzları üzerine konulur. Rüku ve secdeye gittikçe dökülür, o insandan ayrılır."
(Taberânî, el-Mu’cemu’s-Sağîr, hadis no: 794)
Şu Boğaz Harbi Nedir? Var mı ki dünyada eşi?
En kesif orduların yükleniyor dördü beşi,
-Tepeden yol bularak geçmek için Marmara’ya
Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya,
"...Şüheda gövdesi bir baksana dağlar, taşlar
O rüku olmasa dünyada eğilmez başlar.
Vurulup tertemiz alnından uzanmış yatıyor;
Bir hilâl uğruna, ya Râb, ne güneşler batıyor!
Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker,
Gökten ecdâd inerek öpse o pak alnı değer.
Ne şanlısın ki kanın kurtarıyor Tevhid'i,
Bedr'in aslanları ancak bu kadar şanlı idi!
Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
Gömelim gel seni tarihe, desem sığmazsın!
Herc ü merc ettiğin edvâra da yetmez o kitab,
Seni ancak ebediyyetler eder istiab!.."
Ey kalpteki gaflet bulutu! Artık çekil!
Ey takva ve iman güneşi! Artık doğ!
Ey salih amel sahifeleri! Yüksel!
Ey oruçluların kalpleri! Korkun!
Ey Allah için çalışanların ayakları! Rabbin için secde ve rüku et!
Ey Allah için çalışanların gözleri! Uyuma!
Ey tevbe edenlerin günahları! Geri dönme!
Ey hevanın yeri/yeryüzü! Suyunu çek!
Ey semanın nefisleri! Kendini tut!
Ey arzunun şimşekleri! Aşıklar için parla!
Ey ariflerin kalpleri! Yeşerin!
Ey Allah’ın dışındaki şeyleri sevenlerin gayretleri! Ümit kesmeyin!
Oruçlular için bu günler nimetlerle geçti. Sizden her bir kişi de davet edildi: “Ey kavmimiz Allah’a davet edene icabet edin.” (Ahkâf, 31)
#Alıntı
Asım’ın nesli... diyordum ya... nesilmiş gerçek:
İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek.
Şuheda gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar...
O, rukü olmasa, dünyaya eğilmez başlar,
Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilal uğruna, ya Rab, ne güneşler batıyor!
Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker!
Gökten ecdad inerek öpse o pak alnı değer.
Ne büyüksün ki, kanın kurtarıyor Tevhid’i...
Bedr’in aslanları ancak, bu kadar şanlı idi.
Sana dar gelmeyecek makber’i kimler kazsın?
“Gömelim gel seni tarihe”desem, sığmazsın.
...Şüheda gövdesi, bir baksana dağlar, taşlar
O rüku olmasa dünyada eğilmez başlar,
Vurulup tertemiz alnından uzanmış yatıyor;
Bir hilâl uğruna, ya Râb, ne güneşler batıyor!
Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker!
Gökten ecdâd inerek öpse o pak alnı değer...