Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Rumeysa

208 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Ahhh...son sayfalarından itibaren içime oturan o şey belirginleşti ve bitirince bir müddet öylece kaldım.. özellikle yetişkinlerin okuması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum.Bana kalırsa çağ ilerledikçe ırkçılık azalmıyor biçem değiştiriyor daha az göze batar şekilde yaşanıyor.Bruno ve Shumel arasına örülen tel örgüler esas içimizde... söküp atabilenlerden olmak dileğiyle
Çizgili Pijamalı Çocuk
Çizgili Pijamalı ÇocukJohn Boyne · Tudem Yayınları · 202139,2bin okunma
Reklam
172 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Otomatik portakal, bize ahlak yargılarımızı, ahlaki kabullenişlerimizi 15 yaşında Alex ve çetesinin durmak bilmeyen kötülükleri üzerinden kökünden sorgulatan bir eser. Kitabın ilk bölümünde Alex ve çetesinin yağmaları, zorbalıkları, sapkınlıkları tam anlamıyla içimize işlenecek biçimde anlatılmış bu durum benim gibi hassas diye nitelendireceğimiz çoğu insanı rahatsız edici boyutta. Fakat kitap ilk kısımdan sonra farklı bir akışa geçtiği için uzun süre rahatsızlık vermiyor. İkinci kısımda Alex'in hüküm giymesi ardına orada devletin gündeminde olan yeni bir ıslah projesi adı altında bireyleri otomatikleştirme kitabımızın ana kaynağını oluşturuyor bana kalırsa. Hükümlüleri bir daha asla kötülük yapamayacakları bir hale getirme amacı güden bu çalışma ne kadar etik? Birçok insanın hayatı söz konusu olduğunda bir insana etik dışı uygulamalar yapılmalı mıdır? tarzında çok şeyi sorguluyoruz.Yazar da devleti eleştirmiş. İyilik kötülük kalıplarımızı yıkarak okumamız gereken bir eser. Her şey zıttıyla mı kaim midir? Kötülük olmadan iyilik var olur mu? Sorgulamalıyız,sorgulatmalıyız bunları. Umuyorum çokça okunur
Otomatik Portakal
Otomatik PortakalAnthony Burgess · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 200992,2bin okunma
133 syf.
·
Puan vermedi
·
25 saatte okudu
Çok beğendim. Beni sarıp sarmalayan bir kitap oldu nedenini tam olarak kestiremiyorum ama piyasadaki melankolik havasını son yapraklarına kadar istikrarlı sürdüren kitaplara o kadar alışmışım ki 6.27 finali itibariyle bana evet Guylain çağımızın insanı, melankolik, bıkkın, hasta fakat her zaman iyileşmek,canlanmak için hayat bize bir şey sunacak hissi belki de bana çok iyi geldi. Üslup biçem olarak bakacak olursam da kitap bizleri hiç yormuyor. Sıradan ama etkili bir hikaye yalnız ve bıkkın kitap başkahramanı Guylain'in kırmızı balığı ve iş yerinden iki arkadaşı dışında kimsesi yoktur. Ailesini şehirde saygın bir iş yaptığına dair kandırır fakat o bir geri dönüşüm fabrikasında işçidir. Kitapta en beğendiğim kısımlar ise Guylain'in geri dönüşüm makinesine olan bakış açısıydı onun tabirince bu makine "Soykırım yapıyor" du. Patronundan izinsiz arakladığı bölük börçük sayfaları iş yerine giderken kullandığı 6.27 treninde sesli okumak tek meşgalesiydi. Bir gün trende bulduğu USB bellek ve içerisinde bir alışveriş merkezinde temizlikçi olarak çalışan Julie'nin yazdığı 72 metini buldu.Guylain'e yeni bir hayatın kapısını aralayan işte o bellek... Kesinlikle tavsiye ediyorum güldüren, düşündüren,umut ettiren bir kitap.
6.27 Treni
6.27 TreniJean Paul Didierlaurent · Can Yayınları · 20171,006 okunma