Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Paylaşabilir misin?...
Sen benimle gökyüzünde koşmayı Sen benimle ölürken buluşmayı Paylaşabilir misin? Güneşi koklayınca çatlayan bir tohumu Irmağın yüreğinde çiçeklenen yangını Her akşam yalnızlığı uyandıran toprağı Her sabah bir gölgeyi sevindiren yaprağı Paylaşabilir misin? Sen benimle gökleri paylaşabilir misin Hani salkım saçaktır bulutlarda sevgiler Hani bir turna gibi üryan olunca yürek Bahçesinde umuda kanatlanır serviler Sen benimle yağmurun nefesini Sen benimle tomurcuğun sesini Bir hülyânın dalgın avuçlarında Gölgesini arayan bir kuşun kafesini Paylaşabilir misin?
Nurullah Genç
Nurullah Genç
sana küçüğüm diyorum..
kimi yıldızlara gitmeyi yağmur damlaları üzerinde kimi yuvasında yaşamayı topraktaki karıncanın ben se yıldızları doldurmak isterim avucuma avucumda binlerce yıldız serpmek isterdim saçlarına güneşi sırtlayıp getirsem de kapına
Reklam
Bonjouuuuurr :)
“Hayaller ona mutluluk yollarını açar. Çeşnisi değişik, aldatıcı, tatlı bir zehir.” Dostoyevski “Gerçekte sadece hayal ettiğimiz kadarız, geri kalan parçamız gerçeğe dönüştüğü anda, dünyaya ve etrafımızdakilere ait olur. Hayallerimden birini gerçekleştirebilsem kıskanırdım onu; gerçekleştirilmesine ses çıkarmamakla bana ihanet etmiş olurdu.” Pessoa Konu kavramlar olduğunda o kavrama muhatap olan kişi sayısı kadar anlam olması ihtimali vardır. Bizler aynı hayatın farklı boyutlarını yaşayan insanlarız. Aynı kavram hayatımızın farklı evrelerinde farklı farklı anlamlarla öne çıkarken. Eylem üzerinden değerlendirildiğinde birey hayatın akışı içerisinde sorumluluklarından kalan vakitte kurduğu hayal ile yaşadığı dünyaya anlam katar. Yani hayaller kimileri için Pessoa gibi kendi iç dünyalarında sığınacakları liman yaratırken. Kimileri için ise Dostoyevski gibi hayal çeşnisi tatlı bir zehirdir. Benim için ise: Hayat gözümüzün önünde müspet ya da menfi sunduğu imkanlar kadardır. Hayal ise sabah güneşi gibi aydınlatır hayatı, ışığın açısının sunduğu güzelliktir hayal kurmak. Ve nerede bir güzelliğe şahit ya da dahil olursak kurulan bir hayal olduğundan emin oluruz. Hayal kurmaktan vazgeçmeyin...
Güneşi uyandırdık, bak sabah oldu, Hadi sende kalk
İyi geceler elektrik faturasını geciktirenler, gece gece kahveyle yüzünü yıkayanlar, sert bi müzikle ayılmaya çalışanlar, iyi geceler 80'ler de yaşamak isteyenler, david bowie konserine gidemeyenler, uyuşturucunun gerçekten uyuşturmadığını iddaa edenler, iş yerine küfrederek gidenler, , iyi geceler sabahları burnunun içinde kurumuş sümüğünü
Ebrar 2126
Ebruar kavramını veya Ebruarı bunların nasıl kimseler olduklarını el alacağız, konuşmaya çalışacağız Ebruar her ne kadar Türkçe'ye bir isim olarak geçmişse de aslında Arapça eril bir çoğul yani Ebruar iyiler demek Bu kekili bunun Ber veya Ber ayette geçtiği üzere Cenab-ı Hak Hz. Yahya için o Ber ile bir valideyhi Olem yakın Cebber'in
Reklam
ben ne olduğumu bilmiyorum. ne olacağımı bilmiyorum. kendimi ve her şeyi göğsümde ve karnımda kıpırdanan bir şey olarak hissediyorum. bir çizgi ve içerisinde ya da ardındayım, hepsi bu, bunun çırpınışı. ama çizgisiz ve kalem elimde, göğsüme göğsüme batmakta. bazen insan felaketini incelikle anlatışına hayran olur, aydınlığını yaşayaşının güzelliğiyle övünmek olmayınca. acın kimliğin olunca. kendime bakarken çok acı çekiyorum. sana bakarken. dünyaya, hayata bakarken. dünyanın dağları, engebeleri beni kendilerinin arasında öyle bi sıkıştırmış ki, saydam hale gelmişim, incecikliğim bundan belki. kendimden bakarken ötemi görmek ama kıpırdayamamak bundan. bazen ne dediğimi bilmiyorum, genel olarak ne yaptığımı da. kendimi bir cenaze gibi taşıyorum omuzlarımda. güneşi yüzüne makyaj yapıp sürdüğüm küçük kız çocuğu. herkese saldırma tutkusu. herkesi anlama belası. kendini tutup da balkondan aşağı fırlatamama kahrı. hiçbir şeye yetmeyen daracık tahammül. küçülüp küçülüp sende dağılmak, sen ki hiçbir şey ben ki mavi poşete sığmış boşluk. ellerimde bir silah olsa kör karanlığa doğrulturdum, onun içindeki o hasta cenine. sakinleştiğim o anlar uğruna kaçıyor ve kaçıyorum. bak avucumda bir zehir taşıyorum, her sabah buz gibi suyla onu yüzüme çarpıyorum. avuntusuzum, avuntusuz. görmüyorum, duymuyorum ve o karın altında durmuş sokak lambasını izliyorum. nereye doğru bağırabilirsem oraya doğru, bana bunu neden yaptınız. kim var orada, sessizlik. içi benle dolu bir bardak boğazıma dayanmakta. ben burdan uzağa ve burdan derine dadanmakta
Günaydın..
~• Sabah sende oluyor; güneşi tutan benim Soran ben; sorulan sen; hüznü damıtan benim Öldüren ben; ölen sen; kabirde yatan benim Sen sevda yüklü bulut, göklerimin sahibi Saklıyorum içimde seni bir tufan gibi
Nurullah Genç
Nurullah Genç
Ne tuhaf, hayatı bilmeden yaşamak. Sabah güneşi ile yeni bir güne başladım derken, belkide son sabaha uyanmak.
Geceye, güneşi sordum . " Hangisi ? " dedi ." Sabah doğacak olan mı ; sabah uyanacak olan mı ? "
Reklam
Sabah güneşi,tedavi ve Yıldız Tilbe Geri dönme istemem ki ...
Bu sabah senin güneşlerini görürüm diye güneşi görmeğe çıktım yoktu — yoktun. (…)
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.