Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sevgili 1K ailesi.. Böyle bir sey yazacagim aklimin ucundan gecmezdi.. Ama bende yazma ihtiyaci hissettim. Biraz uzun olabilir, sabredip okuyanlara simdiden tesekkür ederim. Neticede burada, takip eden, birseyler paylastigimiz, sohbetimiz olan degerli insanlar oldu. Yaziyi okuyanlar ”bu adam sizofren” diyebilir. :) Onun yerine en azindan
Bazen sanki karşısında biri varmış gibi konuşup, çok değişik bir ses tonuyla gülüyordu. Zaman zaman birden öfkeyle bir bağırıyordu ki, neye uğradığımızı şaşırıyorduk. Ben de de panik atak başlamıştı. Yerinden kıpırdarsa, ben aniden çok korkuyordum. Yanımda bir başkası yükses sesle konuşsa, öksürse çok korkuyordum. O sinirlenince elim ayağıma
Reklam
8. Hikaye Tamamlama Etkinliği
Hikayemiz bu ileti altından yürütülecektir. Katılımcı sırası ve yorumlar için: #11646309
NigRa
NigRa
Saat gece yarısını çoktan geçmiş "yarım" diye belirtilen 12.30'u göstermekteydi. Akreple yelkovan iki ayrı uçtaydı, kavuşamayan iki aşık gibi diye düşündü. Sonra aklı yine yarım kavramına kaydı. 24'ün yarısı 12
Farid Farjad paylaşmışken minik bir anımı paylaşmak geldi içimden. Üniversite de son virajı dönemeye az bi zaman kalmış. Ben sırtımda kemanım ortalıkta dolaşıyorum, kursa gideceğim tabi okul kapısından çıkarken üzerimde garip bakışlar hissediyorum. Neden olduğunu anlamak zor değil İlahiyat Fakültesi'nden elinde arapça cüsseli bir kitap ve kemanı ile çıkan tesettürlü bir kız. Bana değen gözlerin sahiplerine göre bu görüntü abes. Hatta sonradan konuşup öğrenince bir İlahiyat öğrencisinin Kur'an ve din dışında birşeyle meşgul olabileceğini düşünmediklerini de itiraf ediyorlar. Hâlâ bugün müzik, edebiyat, siyaset ve yabancı dil gibi farklı alanlarla ilgilenmem insanlara tuhaf geliyor. Bazılarına yapmacık ve gösteriş gibi gelirken, bazılarına saçma (!) geliyor... Komedi mi trajedi mi desem bilemedim...
Hiçbir şey okumaya engel değildir!
SAMATYALI "KÖR KİTAPÇI" DEVRİM TARIM'IN ÖYKÜSÜ Kör bir kitapçı. Eskişehir’in ücra bir köyünde başlayan hayat, onu İstanbul’da Samatya’nın ortasındaki küçük kitapçıya kadar getirmiş. Kapısının önünde 5 dilde “kitapçı” yazıyor. Ermenice, Kürtçe, Rumca, İngilizce, Türkçe. İçinde gözleriyle hiç okumadığı ama ruhuyla ezberlediği 1500 kitap
Kitap okuma sayısını kafaya çok takan okurlara bir anlam veremiyorum. Mesele çok kitap okumak değil, doğru kitapları okuyabilmek ve idrak edebilmek. Ayda x kitap okumuş, hepsi neredeyse çöp. Saçma sapan kitaplar ve saçma sapan yazarlar türedi. Bu konuda kendimi ön yargılı hissetsem de yazmak zorundayım. Peyami Safa, Sabahattin Ali gibi değerler gitti, yerine paçavra yığını kitaplar ve tuhaf yazarları geldi. Necip Fazıl Kısakürek, Edip Cansever, Nazım Hİkmet şiirleri gitti, seni seviyorumdan öteye gitmeyenler geldi. Bu durum edebiyat dünyamız için son derece can sıkıcı.
Reklam
27 Yaşında Kanserden Hayatını Kaybeden Kadının (Holly) Son Mektubu
“26 yaşındayken öleceğinizi kabullenmek çok zor. Bu yaşa kadar ölümü hep görmezden gelmişsinizdir. Ancak vaktiniz giderek azalır. Yaşlandığımı hayal ederdim hep. Yüzümün buruştuğunu ve saçlarımızın beyazladığını… Hayatımı birleştirdiğim kişiyle beraber çocuklarımızın büyüyüşünü izlediğimi hayal ederdim. O kadar güzel hayallerdi ki şimdi
193 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.