Sallanan kaydırakta, yerin dibine saplanan örs'ün hızıyla ilerliyorum umutsuzluğun dibine dibine.
Sen gülüyorsun ben ise bunu rastgele sebeplerle bilmeden yada bilip ama umursamayarak (ki bu daha kötü) sen izin verdiğin için bilebiliyorum.
Öyle güzel gülüyorsun ki fotoğrafta çekene plutzer verip seni öyle güldürmeyi başaran kişinin kafasında paramparça etmek istiyorum.
Umut ve beklemek işte böyle iç içe geçtiğinde artık son raddreye ulaşabilecek kadar aşıksanız bir iki dakika hayallere dalıp sonrasında gerçek senaryoları kurarak kendinizi toplayabilirsiniz.
Ama yok ben o kadar değilim saçmalama" diyorsanız o zaman işte sallanan kaydırağa çoktan bindiniz demektir.
Neden sallanır biliyor musunuz? çünkü bir ayağını aşkınıza olan güvensizliğiniz ile siz kırdınız fark etmeden, işte bu yüzden sallanıyor ve işte bu yüzden sizin geçmişte yaptığınız bu ihanet bugün attığınız her adımda yine sizi daha çok sarsmayı başarıyor taa en dibe olan yolculukta.
Bu yüzden umutsuzluğa kapılmamak için sadece sağlam bir irade ve inat yetmez, bunların hepsinin yanında bir de kirletilmemiş bir sevgiye ihtiyaç vardır ki sizi sallanmaktan ve saplanmaktan korusun.
Peki sizde varmı bu kirletilmemiş sevgi ?
İyi düşünün,
Çünkü ben de YOK!
İşte bu yüzden biliyorum umutsuzluğun dibi bom bok ve kargaşa dolu.
Lütfen kurtarın beni !?
Kurtarın beni ki ne kadar eğlenceli bir insan olduğumu hatırlatayım en çok da kendime.
iyandovski