“Saçmalama Hikmet. Harp ilminin kaidelerini hiçe sayıyorsun oğlum. İnsan hayatı, tek bir muharebenin neticelerine göre kıymetlendirilemez.” Durdu: “Evet, sen, kıymetlendirme safhasında hataya düşüyorsun.”
“Saçmalama hayatım,” dedi Kate. “Çalışmak zorundayım, burada ya da başka bir yerde. Sana söyledim. Para kazanmak gerek.” “Hayır, böyle olmaz.” “Elbette böyle olacak. Başka nereden bulabilirim ki?” “Benim kızım olabilirsin
Evlilik bir oyun değil miydi öğretmenim? (Değildi. Peki neden S. bunu H.’ye söylemişti?)
…Artık her şeyden kuşku duyuyordu. Çünkü bu işin de sonunu getirememişti. İşte gene son anda kuruntular içindeydi. Oyunun sonunu merak edecek gücü kalmamıştı, her zaman olduğu gibi. Bir merak etseydi, sonumuz böyle olmazdı öğretmenim. Saçmalama Hikmet.
Ama sizin dünya dediğiniz yer bu evrende küçücük bir nokta. İnsanoğlu da minicik, umarsız! Ne kadar zamandır var ki? Milyonlarca yıl kimse yaşamadı dünyada.
- Saçmalama. Dünya bizimle yaşıt, bizden yaşlı değil. Nasıl daha yaşlı olsun ki? İnsanoğlunun bilincinde olmadığı hiçbir şey var olamaz.
En basit şey bile gizlendiğinde güzelleşir.Şu an şehir dışına çıkacak olsam,evdekilere nereye gideceğimi söylemem.Söylersem zevki kaçar.Belki saçma bir alışkanlık ama bir şekilde insanın yaşamına hayali romantizm katıyor.