Yine çok güzel bir sayıyı okumak nasip oldu.
Kapak konusu Sultan ikinci Abdülhamid'in donanmaya bakışına ve hareket tarzına hakikat penceresinden bir kapı aralıyor...
İlk olarak Sultan Üçüncü Muradın "Beyler ayağınızı denk alın" başlığı ile beylere verdiği hükümleri,
Ferhatpaşa çiftliği şimdilerde büyük İstanbul otogarı,
Zamanımı benden böylesine bugün benimlesin der gibi alan kitaplara bir başka bakıyorum. Her hikaye de kuşlar uçuşuyor. Kuşlara öykünen insanların iç dünyalarına dalıyoruz. Her hikaye bizden her hikaye sadeliğin, yakınlığın zerafeti ile donatılmış. Kitabi kesintisiz okutan da bu oluyor. Bana kalırsa her hikâye de senaryolaşacak bir ana malzeme var. İçerikleri çok özgün ve çarpıcı. Özellikle Turna hikayesi karakterin hayallerle gerçekler arasında gidip gelmesi, hayatın gerçek yüzünün yansıtılması açısında nokta atışı olmuş. Sert ve politik tatsızlık verecek ignelemeler yerine yaşamın içindeki kısıtlamaları okuyucuya yaşadığı gibi aktarması çok güzel. Velhasıl okumaya layık olduğumuz bir kitap...
