"İnsanoğlu yapayalnız ve korunmasız.Adı sanı belli olmayan, kendi yurdu olmayan uyumsuz topraklarda yaşıyor.Kimseyle bir ilişki, gönül bağlılığı kuramıyor.Kendisi de biliyor bunu.Bakışlarından belli çünkü.Bir şeyleri örtbas etmek, kendini kandırmak istiyor." Sadık Hidayet
Kitaplar vardır hayatta, ruhu cüzam gibi yavaş yavaş ve yalnızlıkta yiyen, kemiren kitaplar. Sadık hidayet'in kör baykuş kitabındaki giriş cümlesi öyle bir cümle ki "yaralar" kısmını çıkarıp yerine başka bir kelime koyduğunuzda anlam değişmiyor.
Reklam
Lâkin tek korkum: Yarın ölebilirim kendimi tanıyamadan. Hayat tecrübelerimle şu yargıya vardım ki başkalarıyla benim aramda korkunç bir uçurum var, anladım, elden geldiğince susmam gerek, elden geldiğince düşüncelerimi kendime saklamalıyım. Ve şimdi yazmaya karar vermişsem bunun tek nedeni, kendimi gölgeme tanıtmak isteğidir. Evet ben gölgem için yazıyorum, gaz lambasının duvara yansıttığı gölgem için. Kendimi ona tanıtmalıyım. Sâdık Hidâyet
Kör Baykuş
Kör Baykuş
Yaralar vardır hayatta, ruhu cüzzam gibi yavaş yavaş ve yalnızlıkta yiyen kemiren yaralar. Kimseye anlatılmaz bu dertler, çünkü herkes bunlara nadir ve acayip şeyler gözüyle bakar.” . Sadık Hidayet
Elazığlı bir delinin (veli) Allah'a mektubu
“Ben dünya kürresi, Türkiye karyesi ve Urfa Köyünden, El-Aziz (Elazığ ) Tımarhanesi (Akıl ve Ruh Sağlığı Hastanesi) sakinlerinden;  İsmi önemsiz, cismi değersiz, Çaresiz ve kimsesiz bir abdi acizin, Ahir deminde misafiri Azrail’i beklerken, Başhekimlik üzerinden Hâkimler Hakim’inin Dergahı Uluhiyetine son arzuhalimdir..! Ben gam (dertlilik)
"Bana göre değildi bu dünya; bir avuç yüzsüz, dilenci, bilgiç, kabadayı, vicdansız, açgözlü içindi; onlar için kurulmuştu bu dünya.” Sadık Hidayet
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.