Şımarık çocuk Eustace'ın hikayenin sonlarına doğru akıllanıp olgunlaşması, Peter, Susan, Edmund ve Lucy dörtlüsünden en çok katlanabildiğim ve sevdiğim Edmund'un da hikayede olması sebebiyle iyi bir kitaptı diyebilirim. Peter yerine Caspian'ın olması, Susan gibi vasıfsız karakterin yerine her şeye merhamet göstermesiyle insanı sinir krizlerine sokan Lucy'yi gene de tercih etmiştim.
Caspian'ın babası kardeşi Miraz tarafından katledildikten sonra yedi lord ülkeden sürülmüştür. Uzak adalara doğru giden ve denizden korkmayan tek Telmarlılar olan bu lordların akıbetini merak eden Caspian, lordların başına ne geldiğini öğrenmek için bir gemi inşa ettirir. Sonrasında da maceraya başlar. Eustace, Edmund ve Lucy odada birbirlerine laf atarken tabloda resim dikkatlerini çeker. Tabloya biraz daha detaylı baktıklarında bir anda kendilerini gene Narnia'da bulurlar. Eustace hikaye boyunca diğer karakterlere çok sorun çıkarsa da, hikayenin sonuna doğru çok önemli görevleri yapan kişi olacaktır.
Kaba taslak hikaye böyle başlıyor diyebilirim. Hikayenin sonu da beni tatmin etmişti. Her adadaki fantastik maceralar merakınızı arttırıyor. Diğer bir adaya doğru gittiklerinde "Acaba başlarına şimdi ne gelicek ?" diyorsunuz.