Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Nazım Hikmet'in Bursa Cezaevi'nde tutsaklık günleri. Koğuş  arkadaşlarını okumaya yazmaya yönlendiren Nazım, aynı zamanda cezaevi  yönetimine de yardım etmektedir.  Cezaevi denetimine Adalet Bakanlığı'ndan bir müfettiş gelir.  Bir kaç gün denetim yaptıktan sonra müdüre:  - Nazım da buradaymış, çağır da görelim nasıl biridir? der.  Nazım'i odaya getirirler. Müdür koltuğuna iyice kurulan müfettiş Nazım'ı tepeden tırnağa süzer ve:  -Demek Nazım sizsiniz, der. Nazım'a oturması için yer göstermez. Kısa bir konuşma sonrası, gidebilirsiniz, der.  Nazım tam kapıdan çıkarken durur ve müfettişe:  -Ömer Hayyam adını duydunuz mu? diye sorar.  Müfettiş hemen atılır:  -Kim duymaz Hayyam'ı.  Nazım:  -Hayyam zamanında İran hükümdarı kimdi? diye sorar.  Müfettiş şaşırır. Nazım konuşmasını sürdürür, görüyorsunuz sanatçıyı anımsadınız ama hükümdarı anımsamadınız. Yıllar sonra beni dünya anımsayacak ama dönemin Adalet Bakanı'nı ve sizi kimse anımsamayacak, der çıkar.  Müfettiş yaptığı yanlışı anlar, Nazım'ı geri çağırır ama Nazım koğuşunun yolunu tutmuştur.  Sahi, o dönemin Adalet Bakanı kimdi? 
Peki "Yağmuru kim döküyor?" Sahi "Ünzile" kaç koyun ediyor? "Nerede yaşarsa yaşasın, bir kadının,"ederi"ni hep erkekler mi belirliyor?
Sayfa 115Kitabı okudu
Reklam
Sahi kaç kopyayız biz? Aynı beden içinde kaç farklı ruh halini aynı anda yaşayıp kaç farklı kişiliğe bürünebiliyoruz? Bu kişiliklerin hangisi biziz, hangisi fotokopimiz?
Sayfa 61 - İmgeKitabı okudu
238 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
27 günde okudu
Puslu Sözlük
İhsan Oktay Onar'ın bu muhteşem kitabında tek eksik olan bir sözlük. Bu kitap kelime dağarcığınızı geliştiriyor... İhsan bey'in bu kadar kelimeyi nasıl öğrendiğini merak ediyorum doğrusu. Bir elimde kitap, Bir elimde tablet. Tableti sözlük olarak kullanıyorum. Şu an itibari ile 10 sayfalık bir sözlüğüm oldu. Bu sebeple bu kitabı bitirmek öyle
Puslu Kıtalar Atlası
Puslu Kıtalar Atlasıİhsan Oktay Anar · İletişim Yayınları · 202048,4bin okunma
135 syf.
·
Puan vermedi
·
25 saatte okudu
Güzel,huzurlu adalarında kendi halinde yaşayan ada halkı.Kulağa ne kadar hoş geliyor değil mi ? Ama aynı zamanda düşünmeden de edemiyor insan "sahi böyle bir yer kaldı mı ? yani böyle bir yerin kalmasına izin veriyorlar mı kapitalistler? tabi ki de Hayır! İşte böyle bir ada ve halkının,halk avcısıyla mücadelesini anlatıyor kitaba adını veren bu öykü.Kitapta ki diğer bir öykü olan Parlay'ın İncileri'yse inci açık arttırması için bir adaya gelen bir kaç yelkenli ve tayfalarının kasırganın ortasında kalmalarını ve kasırgadan kurtulma mücadelelerini aynı zamanda bu ana tema yanında insanoğlunun para hırsını konu alıyor.Bir diğer öykü Porportluk'un Aklı ise elinde avucunda bir şey kalmamış olmamasına rağmen zevkinden sefasından bir şey eksiltmeyen hatta bunu gırtlağına kadar borca girerek yapan bir kızıl derili baba ve o öldükten sonra borçları ödemek pahasına kendini açık arttırmaya çıkaran bir kızıl derili kızın hikayesi ben pek beğenmedim sonunu okuduğunuzda hak vereceksiniz eminim.Kitapta ki son öykü Yüzkarası ise işkenceyle ölmek onursuzluğuna düşmek istemeyen bir esirin kellesini vurdurmak için yaptığı oyunu anlatıyor.Bunu yaparken de onurlu bir şekilde ölmenin yanında kendini esir alan kabile reisine de iyi bir ders veriyor.Lafın kısası klasik Jack London tarzında insanın hem insanla hem doğayla mücadelesini konu alan öykülerden oluşan güzel bir kitap.Tavsiye ederim.
Halk Avcısı
Halk AvcısıJack London · Oda Yayınları · 1998130 okunma
Her zaman arkadan bakmanın ne kadar zor olduğunu sen bilemezsin. Ben iyi bilirim. Bana sorabilirsin. Sahi kaç bin kilometre gittin sen sayabildin mi? Mâsiva
Reklam
Seni seviyorum… Ama sen kimsin, onu bilmiyorum. Sahi ne zaman geleceksin? Belki şimdi kelimelerimi tek tek okuyor, gözlerini değdiriyorsun her birine. Kaçıncı darbenin ardından geleceksin? Kaç vedanın ardından görünecek yüzün? Hayır, seni aldatmıyorum. Belki sensindir diye tüm başlangıçlarım, tüm el tutuşlarım. Kimse senin gibi değil..
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.