Düşünüyorum, öyleyse varlığımı yok edebilirim. Dün bitirdiğim bir heyecanla elimden bırakamadığım Azil kitabını siz 1K okuyucularına tavsiye ederek başlıyorum incelemeye. Öncelikle sayın okurlar, herkes Hakan Günday okuyamayabilir. Çünkü Hakan Günday bir yaşam tarzı, yaşama felesefesidir. Azil'de anlatılan olaylar o kadar etkileyiciydi ki. Asil ile Gâza birbirine benziyordu. Daha kitabını bir süre önce bitirmiştim. Azil'de de Gâza gibi bir karakterle karşılaşmak sanki tanıdığın biriyle uzun zaman sonra bir anda görüşüp hasret gidermek gibi oldu. Asil'in deliliği ya da üstün zekâsı onu mutsuz ediyor insanlara nasıl saldıracağını bilmeden büyük işler yaptırıyordu. Kitapta fazlaca sorgulama ve yargılama var. Hem Asil Yaşayan hem de Adil Ölmez gibi ender ve enfes isimleri bulan ve onlara kalemiyle hayat kazandıran Hakan bey! Siz beni benden uzaklaştırıp kitaplarınızda kaybediyorsunuz. Psikolojik analizleri, manikdepresif insanlar için yazılmış bir çok kitaptan üstündü bu eserde. Kitabın son sayfasında diyor ki bu kitap bittikten sonra Hakan Günday'ın bir sonraki kitabını heyecanla bekleyeceksiniz. Gerçekten de 2019 için bekliyorum. Yazarın her eserini hayranlıkla okuyor ve anlamaya çalışıyorum. Asil deli değildi. Çevresindekiler anormaldi. Bir solukta bitecek bir eser olmuş. Çok ama çok beğendim.
AzilHakan Günday · Doğan Kitap · 20249,1bin okunma
deha ve delilik arasında seyreden bir hayat...
"önemli olan, tanrı'nın bir enstrüman yaratmış olmasıdır. insan denen bir enstrüman. ancak yarattığı müzik enstrümanını çalamayan bir usta gibi, tanrı da insandan doğru sesi çıkaramamıştır. bu yüzden, tanrı hariç bütün güçler insanı çalmış ve özellikle de şeytan en güzel melodilerini onunla