ELLA — Bilir bilmez konuşmasana! Açlar sınıfı diye bir sınıf yok!
EMMA — TABİİ VAR! AÇLIKTAN KIVRANAN İNSANLARIN OLUŞTURDUĞU BİR SINIF VAR AMA BİZ ONLARDAN DEĞİLİZ!
Sam Shepard'ın yazdığı "Aç Sınıfın Laneti" adlı tiyatro oyunu Amerika'nın batısındaki bir çiftlikte yaşayan dört kişilik bir ailenin hikâyesini anlatıyor. Aile, babanın alkolizmi, annenin hayalperestliği, oğulun idealistliği ve kızın asiliği ile parçalanmış bir haldedir.
Oyun, diyalog ağırlıklı olarak ilerliyor ve bu sayede karakterlerin iç dünyalarını ve birbirlerine olan ilişkilerini yakından tanıma şansı buluyoruz. Shepard, karakterleri ustalıkla yaratmış ve onların duygularını ve düşüncelerini oldukça gerçekçi bir şekilde yansıtmış.
Oyun, Amerikan Rüyası'nın karanlık yüzünü gözler önüne seriyor. Ailenin yaşadığı yoksulluk ve yoksunluk, onların ilişkilerini zedeliyor ve onları birbirlerinden uzaklaştırıyor. Aile bireyleri, hayallerine kavuşmak için mücadele ederken, birbirlerine ve kendilerine zarar veriyorlar.
Oyunun sonunda, ailenin yaşadığı trajedi, Amerikan Rüyası'nın gerçek yüzünü bir kez daha gözler önüne seriyor. Rüya, sadece mutluluğu ve başarıyı değil, aynı zamanda yoksulluğu, yoksunluğu ve hayal kırıklığını da beraberinde getirebiliyor.
"Aç Sınıfın Laneti", hem edebiyat hem de toplumsal sorunlar açısından oldukça önemli bir oyun. Oyun, Amerikan Rüyası'nın gerçek yüzünü görmek isteyen herkes için mutlaka okunması gereken bir eser.
İyi bir tiyatro oyunu yazarının yazdığı öyküleri okumak çok güzel oluyor. Çünkü öyküde hiçbir fazlalık bulunmuyor ve diyaloglar gerçekçilik zemininde bulunuyor. Üstelik oyun yazarları insanlar arasındaki küçük davranışlardan büyük hikâyeler çıkabileceğinin de farkında oluyorlar. Atların konu edildiği öyküler çok güzeldi. Kitaba adını veren Büyük Cennet Düşü öyküsü ise iki ihtiyarın bir garson kızdan hoşlanmasını ve ihtiyarlardan birinin diğerine ihanet eder gibi tek başına restorana gece vardiyasında gitmesini anlatıyor.
Paris, Texas filmini yazarken bu günlüklerinden ilham almış yazar. Ya da yazarken yaşadıkları mı bilemiyorum. Tek bildiğim çok çok güzel bir kitap olması. Şiir parçaları, bilinç akışı aktarılan olaylar, günce