Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Şaman Giysisi ve Davulu
Şaman ayinlerinin gerçekleştirilmesi için mühim olan iki nesne mevcuttur.Bunlardan biri şaman giysisi (manyak)diğeri ise şaman davuludur.Her ikisi de şamanın değil ruhların isteğiyle yapılırlar.Hatta davullarının üzerindeki resimler de bu hami ruhların isteğiyle yapılır.Her boyun şaman kıyafeti ve davulu kendine özgü yerel özellikler taşır.Şamanların kıyafetleri kendi aralarında da seviyelerine bağlı olarak bireysel ôzellikler taşırlar.
Sayfa 111 - Altıkırkbeş YayınKitabı okudu
Şamanizm'de bir ağaç kesmek zorunda kalınırsa önce ağaçtan özür dilemek zorunluluğu vardır.Kesim yapılmak zorunda ise sadece ihtiyacı kadar olan kısım alınır.
Sayfa 35 - Altıkırkbeş yayınKitabı okudu
Reklam
168 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Bu kitap şamanizmi araştırırken tesadüfen karşıma çıktı. Sade açıklaklayıcı ansiklopedik, tez tarzında yazılmış bir kitap. Çok güzel bir anlatımla ve kaynak göstererek açıklamış olması kitabı daha da okunası hale getiriryor. Çok şaşırtıcı bilgiler veriyor. İnanıp inanmamak tercih meselesidir fakat eminim ki herkesi bir noktadan yakalayıp şaşırtıp merak uyandıracaktır.
Şamanizm, Tasavvuf ve Ayahuasca
Şamanizm, Tasavvuf ve AyahuascaYusuf Reha Alp · Altıkırkbeş Yayınları · 201832 okunma
Gök Tanrı ve İslâm
Bu noktada gerçek anlamda tek tanrıcılığı gerçekleştiren tek dinin İslâm olduğunu da vurgulamak gerekiyor. Yahudi tek tanrıcılığı, pek çok tanrı arasından birini tercih etme sonucu tek tanrıcı bir nitelik kazanmıştır. Nitekim Hristiyanlıktaki Baba-Oğul-Kutsal Ruh üçlemesinde de bu yeğleme çok bariz şekilde görünür. O yüzden bu üç din arasında İslâm'ın tevhit anlayışının diğerlerinden daha net olduğu gerçeğinin altını çizmek gerekiyor. İslâm ile Türk-Moğolların eski dini arasında ortak noktalar olduğu inkâr edilemez. Tek tanrılı büyük Gök Tanrı inancı Allah'la özdeşleştirilebileceği gibi, İslâm'daki cin ve melek inancı da farklı bir biçimde Türklerin ikincil tanrılarına, sayısız sahip-efendi varlığına olan inançlarıyla örtüşmektedir.
Eski Türklerde evren, üç âlemi içine alır: orta dünya (yer sular), yukarı dünya (tanrılar), alt dünya (cehennem ve karanlık ilahlar). Üçü de tanrı tarafından yaratılmıştır ve bu yüzden üçü de kutsanır. Bu üç ortamı birbirine bağlayan ekseni de "yaşam ağacı" temsil eder (Yaşam ağacı, şamanların yüksek âlemlere yolculuk yapmasını da sağlayan bir aracıdır). Yukarıda sayılan üç âlem arasında bir denge olduğuna inanılır. Şayet bu denge, felaketler ya da ruhsal müdahaleler ile bozulursa şaman, bu dengeyi yeniden tesis etmekte önemli rol oynar.
Sayfa 117Kitabı okudu
Şamanın elbisesinin hayvan biçimli olması, şamanın hem kendi atasının hem de o hayvanın şekline girebileceği demektir. Buna "metamorfoz" denir. Türk-İslâm kültüründe bu "donuna girmek" deyimi ile karşılanır. Bu gelenek, dervişin bir hayvan (genellikle kuş) biçimine bürünerek şekil değiştirmesidir.
Sayfa 112Kitabı okudu
Reklam
Tüm eski kavimlerin ay ve yıldızlar ile ilgilenip, onları tanrılar olarak tanıyarak gök ile ilgilenmediklerini hatırlarsak Türklerin yekpare "Gök"ün sembolleştirdiği tek tanrı inancını seçmesi son derece dikkat çeken bir hadisedir. "Gök"ü yardımcı ve koruyucu iyeler, gök ve yer iyeleri ve atalar ruhları ile tamamlamak mümkündür. Bazı araştırmacılar bu yardımcı ve koruyucu iyelerin İslâm kültüründe yerlerini dört büyük meleğe bıraktığını söylerler: Bizim "Azrail" olarak bildiğimiz Melek'ul-mevt, İsrafil, Mikail, Cebrail.
Orhun Kitabeleri'ne göre Tanrı, kâinatın ilk sebebidir, yani yaratıcısıdır. Tanrı, kitabelerde bazen "Türk Tengrisi" diye geçer. Bu onun millî bir tanrı olduğunu gösterir; tartışılabilir bir husus olmakla birlikte, Rabb'ül-Âlemîn değildir.
Sayfa 16 - Aksi görüş için bk. Harun Güngör, Ünver Günay-Türklerin Dinî TarihiKitabı okudu
Yörükan'a göre, Alevilerin Müslümanlık adı altında yaşadıkları aslında Şamanlığın ta kendisi olsa da kadim Şamanlığın izlerini sadece, ya da çoğunlukla, Alevilerde devam edegeldiği anlayışı yanlıştır. Bu izler, Anadolu insanının genelinde görülür. Yağmur duası, tesbih çekmek, kurşun dökmek, ölümden sonra lokma pişirmek, lohusalık, çocuk bakım usulleri gibi âdetler, tüm Anadolu'da yaygın olarak devam ettirilen âdetlerdir.
Sayfa 139Kitabı okudu
Türklerin ata ruhlarını takdis etmeleri ve onların tuslarına tapmaları, taabbud-u ecdat (atalara tapınma) ile aynı şey değildir. Atalara tapınma, pederşahi aile sistemi ile doğmuştur. Yani oldukça ilerlemiş bir medeniyetin ürünüdür. Eski Türkler pederşahi aile hayatından geçmiş değillerdir. Dayı, teyze gibi ana tarafı akrabaların isimleri Türkçedir, baba tarafı akrabaların isimleri ise (hala, amca gibi) Türkçe değildir. Pederşahi ailelerde kadın yanaşma olup hakları yoktur. Oysa eski Türklerde kadın büyük mevkii sahibiydi.
Reklam
Ziya Gökalp, Türk Şamanizminin kadınlardaki kutsal kuvvete dayandığını iddia ederek Türk şamanlarının zikir kuvvetiyle olağanüstü güçler gösterebilmek için kendilerini kadınlara benzetmek zorunda kaldıklarını söyler. Kadın elbiseleri giymeleri, saçlarını uzatmaları, seslerini inceltmeleri, sakal ve bıyıklarını kesmeleri hep bu sebeptendir. Yine Gökalp'e göre, bir erkek şaman, kadın şamana ne kadar çok benzerse manevî kudreti de o kadar çok olur.
Evliya kültünün menşeini atalar kültünde aramak gerekir çünkü evliya kültü, Türklerde diğer milletlerden çok daha farklı, daha ön plandadır.
Atalar Kültü; ölmüş ancak ışık dünyasında tanrılar gibi yaşayan, ilahî güçlere sahip olduklarına inanılan ve sıkışık anlarında yaşayanlara yardım ettikleri kabul edilen ata ruhları için ziyaret, adak, kurban vs. uygulamalarda bulunma durumudur.
Hakas Türk şamanlarından Timur Davletov dan ŞAMAN TANIMI
Kendi dinini başkalarına tebliğ etmeyen, kendi dinini en haklı, en doğru din olarak tanımayan, başkaları hangi dine mensup olursa olsun, hatta ateist bile olsa, onlar için "cehennemde yanacaklar" diye hüküm vermeyen, başkalarını doğru yola çağırmayan, başkalarına umut ve ruhlarının kurtuluşunu vadetmeyen, insanı en üstün yaratık olarak kabul etmeyen, "Tüm doğa insana hizmet etmek için yaratılmıştır" diye düşünmeyen, kendi dinini üstün görmeyen, kendi dininin gelişi ile başka dinlerin batıl olduğunu iddia etmeyen, hiçbir inanışı saçma olarak görmeyen, sayıca az olmalarına rağmen misyonerlik faaliyetlerinde bulunmayan kişidir.
Fuzuli Bayat'a göre Şamanizm anladığımız anlamda bir din değildir. Tabiatla cemiyeti birbirinden ayırmayıp bir bütün oluşturması yüzünden bir "doğa dini" olarak adlandırılabilir. Şamanlık bir din değildir ancak dinsel ve toplumsal işlevleri olan, pratik bir inanca dayalı, toplumsal talebe cevap veren ve dinî öğretisi olmayan bir esrime sistemidir; doğayı algılayış biçimidir.
Sayfa 74 - Şamanizm'in din olup olmadığı hususundaki ihtilaflı görüşlerden zannımca en makulü.Kitabı okudu
43 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.