Yine olmadı.. Yine başarısız oldum. Oysa ki bu sefer her şey planladığım gibi gitti. Belirgin bir terslik de yoktu, görünmüyordu. Her hamleyi her noktayı ince ince yazmıştım ama sonuç yine bana kalan bir avuç acı ve az biraz hayal kırıklığı, dedi. Sahiden niye hep onun başına geliyordu bu tür kalp kırıklıklar, niye hep onu buluyordu? Sanırım yanıldığı bir nokta vardı. aşkın matematiği olduğunu düşünüyordu. Planlayarak aşık olabileceğini ve karşısındakinin de onu sevebileceğini düşünüyordu. Bilmezdi ki aşkın ne matematikle ne bilimle bir alakası olduğunu. Ne kadar plan program yaparsan yap olmayacak arkadaşım aşkın ne matemaği var ne fiziği ne sonunda sana kalan acıyı rakamlarla ifade edebilirsin arkadaşım. Aşık olacağın kişi çoktan seni bulmuştur ve olabilecek her şey olmuştur çoktan sana yapacak pek bir şey de kalmaz. Aşık olacaksın bir gün arkadaş tıpkı radyonun başında sevdiğin bir şarkının aniden çalması ve senin de onu dinlemekten başka çaren olmadığı gibi o ŞARKIya aşık olacaksın arkadaşım
KEDİNİN SANA, SENİNDE BANA YAPTIKLARIN Sen küsünce bana, Kediler yemez, içmez, uyumaz oldu. Sen gidince usulca, Kediler üzerinde bir şefkat eli eksik oldu. Sen kaybolunca yanımdan, Kediler, sevgisizliğinden ötürü intihara meyilli oldular!... Gel ey vefasız kadın!... Görmez misin ki, bu kediler seni bekler!.. Seni bir ufkun çizgisinde ahlar... seni koskocaman durgunlaşmış küskün, Bir yürekte beklerler... Hem de çok beklerler!... Gel ey vefasız kadın, bu kedileri için bari gel!... Ama sen gidince, Kediler'in düzeni bozulunca, Sanırsın ki bende hayat mı kalır!.. Hiç bir şey kalmaz. Şayet gelmezsen, Benden ne bir kedi kalır, Ne de bir eser esintisi kalır!.. (---Kuzey GENÇ)
Reklam
Sık sık başı ağrıyordu. Çok ders çalışmasına rağmen "anne çok çalışıyorum fakat unutuyorum" derdi. Bakkala birşeyler almaya gönderdiğimde ne alacağını unutuyordu. Not tutmaya başladı, not tutmasa unutuyorum diyordu. Keşke o zaman farkına varsaydım diye kendimi suçluyorum. Biz çok ders çalıştığı için belki zihni yoruluyor diye
Öyle hastalar var ki, babası ölmüş, annesi, en az yetmiş yaşında. Artık bırakın evladına bakmayı, kendine bile bakamayacak durumda. Tek endişeleri bizden sonra ne olacak. Evet maalesef çok acı bir gerçek. Bir tanıdığım anne yetmiş üç yaşında, iki evladı da hasta. Biri kız, biri erkek. Anne şeker ve tansiyon hastası. Tek üzüntüsü; "ben
-Sarmaşık- Burnumun Direklerinde Asılı Kokun.. Beynimde Aynı Direklerde Asılı Bir Cesedin Şoku.. Sen Varsan Ben Yokum, Ben Varkende Sen Yoktun Aynı Cehennemde Kaynıyoruz Fokur Fokur.. Tam Değilim En Tam Halim Anca Yarım.. Gözlerim Işıkta Yeşil Karanlıkda Kan Çanağı.. Birazcık Yanında Olan Herkimse Canından Çok Sever Seni.. Yastığımla Hala
Üzerinde ”EN GÜZELE” yazılı, altından bir elmayı, şölenin yapıldığı salonun ortasına bırakıverdi. Doğal olarak bütün tanrıçalar, bu elmaya sahip olmak istediklerinden uzun tartışmalar oldu. Sonunda üç büyük tanrıça dışında diğerleri çekildiler. Ama kudret tanrıçası Hera, zekâ tanrıçası Palas Athena ve Aşk tanrıçası Afrodit elmaya sahip olmakta
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.