Kitabı özetleyen kısım
Yavaş ve karanlık olur ruhun doğuşu, bedenin doğuşundan daha gizemlidir. Bu ülkede bir adamın ruhu doğunca uçmasını önlemek için ağlar atıyorlar üstüne. Sen bana ulusçuluğun, dilin, dinin sözünü ediyorsun. Bense bu ağlardan kaçmaya çalışacağım.
Sayfa 266
Gözleri yaşlardan kararmıştı, alçakgönüllülükle gökyüzü­ne bakıp kaybettiği masumiyeline ağladı.. .
Sayfa 147
Reklam
Amacı ne kadar budalacaydı!
Dışandaki kirli hayat gelgiti­ ne karşı düzen ve zariflikten yapılma bir dalgakıran kurmaya, davranış kuralları, etkin ilgiler, yeni oğul-ana-baba iliş­kileriyle içindeki dalgaların güçlü tekrarlanışlanna set çekmeye uğraşmıştı. Boşuna. Sular içeride olduğu gibi dışarıdan da kırdığı duvarlardan taşarak aşmıştı: Gelgitleri, parça­lanan mendireğin üstünde bir kere daha öfkeyle itişip dür­tüşmeye başlamıştı. .
Sayfa 102
Ruhu yoğun bir yağın içine doğru yayılı­yor ve orada donuyor, durgun korkusunun içinde ciddi ola­rak tehdit eden bir alacakaranlığın gittikçe daha derinlerine dalıyor, bu arada onun olan beden kayıtsız ve lekeli, karar­mış gözlerden dışarıyı gözleyerek, çaresiz .. rahatsız ve insan sıfatıyla baktığında görmek üzere, sağmal Tanrı nın önünde duruyordu. .
Sayfa 124 - İthaki yayınları Fuat Sevinay
Hoş geldin ey hayat! Milyonuncu keredir yola çıkıyorum yaşantının gerçekliğiyle karşılaşmak ve ruhumun nalbantında soyumun yaratılmamış vicdanını dövmek için.
Sayfa 321 - İletişim
Reklam
Yorgunluktan mı soldun Göklere tırmanıp yeryüzüne bakmaktan, Kimsesiz gezinerek?... 146
Tepesinde kocaman ilgisiz kubbeyle gökyüzü varlıklarının dingin süreçlerini duydu; ve altındaki toprak, onu taşıyan toprak, onu göğsüne yatırmıştı.
Ölmemiş ama güneşin altında ince bir zar gibi solup gidivermişti. Kaybolmuş ya da varoluştan çıkıp gitmişti çünkü artık varoluşun içinde değildi. Ne kadar tuhaf­tı onu düşünmek varoluşun içinden böylece geçip giderken, ölerek değil de güneşin altında solup silinerek ya da kaybolup evrenin bir tarafında unutulup giderek! .
Sayfa 97
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.