Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
372 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
“Bir ağaç ne kadar yaşar? Bir kuşun ömrü ne kadardır? Hiçbir fikrim yok. Ya insan ne kadar yaşar?” “Ölenler ile gidenler arasındaki tek fark bu, değil mi?Ölmeyenler geri döner…Ama yokuklarında ölüp ölmediklerini nasıl bilebiliriz?” “Başımıza gelenleri ifade edecek bir kelime bulamadım henüz. Felaket,facia,trajedi diyebilirdim, ama buna sadece
Büyük Defter - Kanıt - Üçüncü Yalan
Büyük Defter - Kanıt - Üçüncü YalanAgota Kristof · Yapı Kredi Yayınları · 20193,131 okunma
176 syf.
·
Puan vermedi
Ana karakterimiz Dr.Amberg bir hastanede gözlerini açıyor ve bir köyde doktorluk yapmakta olduğunu hatırlıyor. Çavdar mahmuzu mantarını kullanarak halkı histeriye ve isyana sürükleyen monarşi yanlısı bir baronun insanlığı yeniden imana getirme planını, baronun asistanı ve sevgilisi Bibiche'yi hatırlar ama tüm bu kişiler ve yaşananlar aslında hatırladığı gibi değildir. Tüm bu olaylar gerçekten yaşanmış mıdır yoksa sadece komada görülen sanrıdan mı ibarettir? Hikaye boyunca karakterimizin yaşadıkları gerçek mi yoksa bir sanrı mı ikilemde kalıyorsunuz. Hatta kitabın sonunda bile net bir sonuç yok, yazar neye inanmak istiyorsak sonucu bize bırakmış. Not: Kitapta geçen çavdar mahmuzu gerçekte de var olan ve insanlarda sanrıya neden olan bir mantar türü.
Şeytan Tozu
Şeytan TozuLeo Perutz · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20191,497 okunma
Reklam
240 syf.
1/10 puan verdi
Sanrı: Tuğba Sarıünal Sıradan alışılmış bir film niteliğinde aynı zamanda akıcı bir polisiye Etkisiz-vasat-zaman kaybı
Sanrı
SanrıTuğba Sarıünal · Destek Yayınları · 2015769 okunma
272 syf.
·
Puan vermedi
Ah ağızdan çıkana nasıl da dikkat etmek gerek yazar bunu acı bir tabloyla anlatıyor. Güzellik, büyük sanrı. Yanlışa sürükleyecek, ihtiraslara esir edecek, tutkuyu çarpıtacak. Oscar Wilde öyle bir dille anlatmış ki etkilenmemek elde değil. Bir de kitabı okuduğunuz sürece kızdığınız bir isim var hep. Düşüncelerine yer yer katılmadığınız, eleştirdiğiniz, ‘bir sussan mı?!’ dedirten karakter. Her şeyin başı belki. Ama o sadece kendi düşüncelerini söylüyordu öyle ya; hayat taşlarını Dorian kendi elleriyle dizdi. Ve hayat hafife alınmayacak kadar ciddi bir espiridir sevgili okur. Bir vicdan tezahürü olan bu eser, sadece bir eser değil, dedikleri gibi başyapıttır.
Dorian Gray’in Portresi
Dorian Gray’in PortresiOscar Wilde · Kırmızı Kedi Klasikleri · 202073,2bin okunma
384 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitabı edindim ve edindiğim gibi buradaki incelemelere baktım. İncelemleri görünce biraz ön yargılı bir şekilde kitabı okumaya başladım. İlk başta olurken sıkıcı geldi fakat orta kısımlarına doğru heyecanlanmaya ve keyif vermeye başladı ve aynı şekilde devam etti. Kitabın akıcı ve sürükleyici bir anlatıma sahip. Kitabın işlediği konuya ayrı bir parantez açmak istiyorum,BDD ve ÖYD'yi daha önce duymuştum ve baya saçma gelmişti. Okurken ise yazar sayesinde çok ilgi çekici geldi. Son olarak herkese bu kitabı okumasını tavsiye ederim.
Sanrı
SanrıLeonardo Patrignani · Pegasus Yayınları · 201665 okunma
112 syf.
6/10 puan verdi
Kızıl Ana / The Red Mother Vol. 1-2-3
Baş karakterimiz Daisy, saldırıya uğrayıp bayılmadan önce erkek arkadaşının ortadan kaybolduğunu görüyor. Hikayemiz de bu şekilde başlıyor. Saldırıda kaybettiği gözü yerine protez takılıyor fakat erkek arkadaşını kaybetmiş olmanın, öldü mü yoksa hayatta mı bilinmezliğinin iyice çökmesi yüzünden yoğun bir psikolojik bunalıma sürükleniyor. Protez gözün takılmasıyla birlikte kızıl yansımalar, var olmayan şeyler görmeye başlıyor. Hikaye başta o kadar çekti ki beni, ilginç bulduğum için hemen üç cildi de aldım elime, okumaya başladım. Hikaye oldukça güzel ilerledi fakat üç cilt içinde ancak bu kadar havada kalabilirdi "Kızıl Ana" kısmı. O kadar aksiyona, o kadar görüye, o kadar güzel hikayeye biraz yazık edildiğini düşünüyorum açıkçası. Gördüğü sanrılara, olmayıp birden ortada beliren yaratığa, elçilik konusuna değinmeyi biraz daha arttırmaları gerekiyormuş. 3 cilt boyunca sürekli sanrı görmesini okumak istemezdim doğrusu. En azından 3. cilt tamamen ana mevzuya bağlanabilir, birkaç sayfa daha fazla açılabilirdi konu. Yetersiz bir final olduğunu düşünüyorum. Yine de boş zamanlarda, çizgi roman arayışındayken şans verilebilecek güzel bir üçlü.
Kızıl Ana Cilt 3
Kızıl Ana Cilt 3Jeremy Haun · Presstij Kitap · 015 okunma
Reklam
184 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 saatte okudu
Cemal Süreya şöyle der: Ahmet Arif dağları söylüyor. Uyrukluk tanımayan, yaşsız dağları "asi" dağları. Uzun ve tek bir ağıt gibidir onun şiiri. "Daha deniz görmemiş" çocuklara adanmıştır. Kurdun kuşun arasında, yaban çiçekleri arasında söylenmiştir, bir hançer kabzasında işlenmiştir. Ama o ağıtta, bir yerde, birdenbire bir zafer şarkısına dönüşecekmiş gibi bir umut ( bi sanrı, daha doğrusu bir hırs), keskin bir parıltı vardır. Ahmet Arif'in kitaba döktüğü şiirlerine ek olarak, kızının da sonradan eklettiği şiirleride yer almaktadır. Ahmet Arif'in zengin dili, Anadolu'ya has tarzı ve tabi ki duygu yüklü şiirlerini beğenerek okuyacağınızı düşünüyorum, her sayfada altı çizilebilecek bir mısranız oluyor... Ahmet Arif dili için şöyle diyor : " Kısacası, halkımın canlı, elvan ve gürül gürül dilinden hiç kopmadım ki şiirimde kopayım, yozlaşıp, yabancılığa boğulayım."
Hasretinden Prangalar Eskittim
Hasretinden Prangalar EskittimAhmed Arif · Metis Yayınları · 201739,9bin okunma
430 öğeden 281 ile 290 arasındakiler gösteriliyor.