Üzüntülerimiz, hayatımızın kara bulutlarıysa gözyaşlarımız, güneşi müjdeleyen yağmurlar gibidir. İnsan ağladıktan sonra kalbini yağmurlarını dökmüş bir sema kadar saf bulur.
İhtiyaç duyduğumuz her şeyin fakiriyiz. Bu muhtaçlıklar içerisinde bir tanesi varki asıl onun fakiriyiz. Cenâb-ı Hakka olan fakirliğimiz ve ihtiyacımız... O'ndan başka hiç bir şeyin doyuramayacağı bir ruhumuz var.
Acılarla dolu bu yaşam ile yorgunluğun, yaşlanmanın, kötü hislerin ve acıların olmadığı, alabildiğine mutluluğun olduğu ebedi âlem arasındaki mesafe yalnızca bir adımlıktır.