"Muhafazakârlaşan ya da totaliterleşen her rejim kendi mitlerini yaratıyor,tarihi işine geldiği şekilde değiştiriyor,aksi görüşlere sansür uyguluyor,hayali iç ve dış düşmanlar üretiyordu."
Eğer dünyanın her tarafında insanlar,dinleri,asılsız,rüya benzeri öykülere dayandırarak yaratmışlarsa bu öykülerin(bu "mitlerin") gerçek bir değeri var mıdır yoksa bütün insanların aldatılmış olduğu sonucuna mı varmamız gerekir?
" 'Sonsuz' kendisinin dışında bir şey olmayan şey değil,kendisinin dışında hep bir şeyi olan bir şey...
Bütün nesnelerin içinde bulunduğu genel,ortak yer(topos koinos);bir de doğrudan nesnenin bulunduğu özel yer(idios topos);(dediğim şu:söz gelişi sen şimdi gökyüzünde bulunuyorsun,çünkü havanın içindesin,hava gökyüzünün içinde;havanın içindesin,çünkü yeryüzünde bulunuyorsun;aynı şekilde yeryüzündesin,çünkü senden daha çok hiçbir şeyi sarmayan şu belli yerdesin.)"
"Bilimin evrensel olduğu savunulabilir, ama bilimci düşünürken evrensel değildir. En iyiyi, en doğruyu ana dilinde düşünür. Çünkü sezgisiyle ve sağduyusuyla düşünür. Yaratıcı güçte
sezgi ve sağduyuya yabancı bir dilde erişmek ana dilden daha zordur. Bilim insanı rüya gördüğü dilde bilim yapmalıdır."
"Masallar masal diye, efsaneler efsane diye anlatılmalıdır. Boş inançları gerçek diye öğretmekten daha korkunç bir şey olamaz. Çocuk aklı bunları kabul eder
ve çocuk yanlış şeylere inanır. Bu yanlış inançlardan
arınmak çok zor olur, uzun yıllar alır. İnsanlar boş inançlara bir gerçekmiş gibi inanır uğruna dövüşürler. Hatta boş inançlar uğruna daha fazla dövüşürler,
Çünkü boş inanç öylesine elle tutulmazdır ki çürütülmesi neredeyse olanaksızdır."
-Hypatia
"Bütün dogmatik dinler yanlışlarla doludur ve kendine saygısı olan bir kimse tarafından son gerçek
olarak kabul edilmemelidir.
Düşünme hakkını hep kullanmalısın. Çünkü, yanlış
düşünmek, hiç düşünmemekten yeğdir."
-Theon
"Herakleitos hâla karanlık olandır,çünkü onun söyledikleri en başından beri apaçık biçimde bir şeye işaret eder.Heidegger,Herakleitos'a aydınlık olan dediğinde aklında az çok böyle bir şey vardı herhâlde.Herakleitos'un aydınlık olan olması,onun söylediklerinin oluşa ve varlığa dair özgün,içten ve amansız bir sorma ve sorgulama olmasından kaynaklanıyordu.Bu sorma ve sorgulama,onun söylediklerinin işaret ettiği şeye işaret etmesinin tüketilemez olmasının karakterini de kurar."
"Felsefe,toplumdan tevarüs edilen genel kolektif görüşe,dünya görüşüne itiraz etmek,onu eleştirmek ve onun yerine bilinçli olarak geliştirilen özel,kişisel bir dünya görüşünü geçirmek isteği ve çabası olarak başlamıştır."
"Dünyanın yaşamından bir an geçer!O anı gerçekliğiyle yakalayıp resme geçirmek,bunu yaparken her şeyi unutmak!O anı yaşamak,duyarlı bir levha olmak...zamanımızdan önce olan her şeyi unutarak gördüklerimizin imgesini yansıtmak..."
-Cezanne
"Özgün resimler,bir bakıma bilginin hiçbir zaman olamayacağı ölçüde sessiz ve dingindirler.Bu bakımdan duvara asılan bir yeniden canlandırma,özgün resimle karşılaştırılamaz.Çünkü özgün resimde sessizlik ve dinginlik asıl malzemenin,boyanın içine sinmiştir;insan boyada ressamın o andaki(resmi yaparkenki)hareketlerinin izlerini görebilir.Bunun,resmin boyanmasıyla insanın ona bakması arasındaki zaman aralığını kapatmak gibi bir etkisi vardır.Bu özel anlamda tüm resimler çağdaştır.Resimlerin çağlarının tanıkları olma özellikleri buradan gelir.İçinde yaşadıkları tarihsel an orada,gözümüzün önündedir."
"Sadece çocuğun oynamaya çıkacak yerde dolabın üstünde elinde kitapla saatlerce oturmasına şaşıyordu bazen.Böylece Kolya,yaşı bakımından henüz okuması gerekmeyen şeyleri de okudu."