Kardeşlerin İslam yurtlarında rahat ve huzur içine nefisleriyle, birbirleriyle boğuşurken sen ve senin bağlıların Rum coğrafyasında garpta küffarı kucaklayacaksınız. Karanlığa set olmaya gidiyorsunuz. Işık taşıyıcılarsınız, karanlığın üzerini imanınızın ışığıyla örteceksiniz. Boynunuza vurulan keskin kılıçlara sarılıp insanlığı sevgi ve aşk ile kucaklayacaksınız. Barış ve esenlikle cevap vereceksiniz. Fetih sancağınız; karşılıksız, sonsuz iyilik olacak!
Kırık gönüllerin sığınağı olacaksınız!
Ümmet içinde yüreği en sert kim var diye soruldu, sizler öne çıkarıldınız!
Aşk hale hale dünyaya yayılmaya başlamıştı. Kadim zaman öncesinde ataları Alp Er Tunga'dan devraldıkları Kut; Sır'a dönmüş emanet yine kendilerine teslim edilmişti.
Kimse ardımızdan gelmesin. Biraz dağlara doğru yürüyüp günahlarımıza, yavrumuzunu canına mal olan dünya zevkine boyanmış kara gönlümüze ağlamak isteriz.
Güneşin saklandığı dağın ardına kadar durmadan ilerleyin. Türk töresini, ilahi adaleti, Yalavaç'ın size teslim ettiği mirasını sura üflenene kadar insanlara anlatın.
Kuşlar göklerde uçuyor, balıklar deryalarda geziyor. Bunlara özenecek ne var. İş odur ki adem donunda sarp yokuşu tırmanabilse, kullar insanlar insanları sevse, tüm aradaki kavgalar kalksa, bir tek çocuk aç uyumasa, gülden ağır söz söylenmese!
Sadık olsan ahdına,
Huzur çıkar bahtına,
Ok olup yay tahtına,
Kurulana aşk olsun.
Gün yol verir niceye,
Yol, yolcuyla yüceye,
Keçeye ve geceye,
Sarılana aşk olsun.
Yağmurla ince ince,
Can alır nasibince
Ve ölmüş yeryüzünce,
Dirilene aşk olsun...
Mehmet Ali Kalkan
Kuşlar göklerde uçuyor, balıklar deryalarda geziyor. Bunlara özenecek ne var. İş odur ki adem donunda sarp yokuşu tırmanabilse, kullar insanlar insanları sevse, tüm aradaki kavgalar kalksa, bir tek çocuk aç uyumasa, gülden ağır söz söylenmese!