288 syf.
10/10 puan verdi
Uzuun zamandır olan inceleme sessizliğimi 
Kuzuların Sessizliği ile bozuyorum :) Sıcağı sıcağına bitirip hemen yazmak istedim. Bu aralar yaşadığım hengamede en hızlı okuduğum kitaptır kendileri ki hızlı okunması da kitabın marifeti. Heyecana, gerilime, dehşete uzun süredir aç olan bir okur olarak beni çok doyurdu, belki de kitaptan beklentim yüksek değildi bilemiyorum. Hannibal dizi formatını seven bir insan olarak kitap hali basım yılından dolayı daha durağan ve daha az etkileyici olur diye düşündüm ve tabii ki yanıldım :) Akıcı olay örgüsü, karakterlerin yormadan, bıktırılmadan ustaca işlenmesi, sunulması, her sayfasında tükenmeyen adrenalini, tamam diyorum işte beni uzun uzun zamandır yaşadığım okuma depresyonumdan çıkaracak yegane altın parçam bulundu ^_^
Tabi ki bunlar için her zamanki gibi sevgili karakterlerime teşekkürlerimi sunarım, listenin en en başındaki tahtında oturan Clarice Starling, cesareti ve kararlılığıyla asla unutmayacağım; Dr. Hannibal Lecter, bu kitapta biraz geri plandaymış gibi olsa da varlığı yeter, sonraki kitaplarda görüşeceğiz :) ; Jack Crawford, seni de iyi hatırlayacağım Crawford, Starling'le birlikte olan bu serüveninizde eğitici bir yol gösterici olduğun için; her zaman kalbimde olacaksınız. ♡‿♡
Bir kitap okudu
Okur Takip Önerileri
Ölüler, yaşayanlardan korkuyor. Bunu bilmeyen yaşayanlar ise ölülerden korkmakta.
Koltuklarda oturup masalarda yediklerinden bu yana, savaşlar daha uzun sürüyor.
İyiyim falan diyorum sana ama
Bunlar hep sen yanımda olmadığından.
Sen beni hep bir şiir sanıyordun İstanbul
Oysa çakmaktaşları gibi kıvılcımlıydı gözyaşlarım
Ağlamaktan kızaran bir örnek burnum ve gözaltlarımla
Bu şiiri ben yaralı bir panda vaziyetinde yazdım
Bir şiir uyur muydu kuş gibi
Başını alıp da kanatlarının altına?
Oysa bir şiir neydi sanki
Ben seni ciğerimin köşesindeki arıza kadar sevdim
Bir şiir seni bu kadar sever miydi sanıyorsun İstanbul?
Bağırıp çağırmamanın türlü yolları vardır. İnsan yüzüne soğuk sular çarpmalıdır. Belki bir sakinleştirici almalıdır. Belki bir kediyi okşamalıdır. Bir film falan bulmalıdır televizyonda. Kısa ve kesik yazmalıdır. Susup oturmalıdır.
İnsanlar aradığında gelmezler, aramadığında keşke beni çağırsaydın derler.
"Kelimelerin azı dişini çekeceksin ki seni yemesin, kuyruğunu keseceksin ki başkalarını hiç sevmesin."