Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Savaş Yalçınkaya

Savaş Yalçınkaya
@savasyalcinkaya
Şiir seven, şiir okuyan, şiir yazan, müzik hastası, tarih, sosyoloji, antropoloji, aşk, mitoloji okuyan ve insanları seven birisi.
Reklam
Acayip bir oyun oynama yöntemi, ağam bizimle eglenir... dedim kendi kendime.
Derken, kalabalıktan kopan sırma saçlı bir kız, her nasılsa akıl edip can havliyle meydanın genişliğine atıyor kendini. Alev alev yanan kıpkırmızı bir yüz, harıl harıl soluyan yarı açık bir ağız ve ne yapacağını şaşırmış korkulu bir telaş halinde, palas pandıras bana doğru koşuyor yani... Hayır, okumakta olduğunuz bu kelimelerin ardındaki yalnızlığın içinde oturan bana doğru değil; o gün orada, meydandaki havuzun yanı başında duran ve başını çevirip ansızın kızın koştuğunu gören bana doğru... Galiba bu durumda ben, artık kızı oradaki ben de fark ettiğine göre, yıllar öncesine gidip kıza o zamanki gözlerimle baksam ve onun için 'koşuyor' yerine 'koştu' desem daha iyi olacak.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Sözcüklerle dans.
Yo," dedim sıkıntıyla. "Benim aradığım Alaaddin, suçtan arınmışlığından tedirgin olacak kadar suçsuz birisi."   "Öyle birisi yok bence," dedi hem azarlar, hem de alay edercesine. "Bir serap görüyorsun sen. Evet, daha önce de dediğim gibi, oldukça tatlı, hoş ve bol parıltılı bir serap görüyorsun... Ya da, kendi masalının içinde yaşıyorsun. Alaaddin'in sesi sandığın ses de, hiç kuşkusuz başka bir şeylerin sesi. Belki de, başka bir şeylerin sessizliği... Kurbağa sürüsü gibi vırak vırak ötüşüp yeri göğü yıkan birtakım arzuların sesi, sözgelimi; gece gündüz konuşup insanın kafasını şişiren eşyaların, yaralı bir kurt gibi hiç durmaksızın uluyan özlemlerin, insan suretine girip sokaklarda sersefil sürünen acıların, uzaklıkların, bir aradalıkların, ayrılıkların, ya da sessizliklerin sesi... Belki de, bizim henüz fark edemediğimiz, başka başka şeylerin..."
Yo," dedim sıkıntıyla. "Benim aradığım Alaaddin, suçtan arınmışlığından tedirgin olacak kadar suçsuz birisi."   "Öyle birisi yok bence," dedi hem azarlar, hem de alay edercesine. "Bir serap görüyorsun sen. Evet, daha önce de dediğim gibi, oldukça tatlı, hoş ve bol parıltılı bir serap görüyorsun... Ya da, kendi masalının içinde yaşıyorsun. Alaaddin'in sesi sandığın ses de, hiç kuşkusuz başka bir şeylerin sesi. Belki de, başka bir şeylerin sessizliği... Kurbağa sürüsü gibi vırak vırak ötüşüp yeri göğü yıkan birtakım arzuların sesi, sözgelimi; gece gündüz konuşup insanın kafasını şişiren eşyaların, yaralı bir kurt gibi hiç durmaksızın uluyan özlemlerin, insan suretine girip sokaklarda sersefil sürünen acıların, uzaklıkların, bir aradalıkların, ayrılıkların, ya da sessizliklerin sesi... Belki de, bizim henüz fark edemediğimiz, başka başka şeylerin..."
Geri112
185 öğeden 181 ile 185 arasındakiler gösteriliyor.