~Sebepsiz bu dünyaya gelemezdim~
O, benim arayışımı biliyor, çaresizliğimi ve savaşımı da görüyordu. "O var!" dedim kendi kendime ve bunu kabul etmem yetti. O anda yaşam içimde kıpırdandı ve ben varlığın imkânını, sevincini hissettim.
O, benim arayışımı biliyor, çaresizliğimi ve savaşımı da
görüyordu. "O var!" dedim kendi kendime ve bunu kabul
etmem yetti. O anda yaşam içimde kıpırdandı ve ben varlığın imkânını, sevincini hissettim. Ancak kısa bir an sonra,
Allah'ın varlığını kabullenmek düşüncesinden ona olan ilgiyi aramaya geçtim. Karşımda yine üç değişik kılıkta kurtarıcı
oğlunu bize gönderen yaratıcımız, Allah vardı. Bu dünyadan
ve benden kopmuş olan Allah, bir buz parçası gibi gözlerimin önünde eriyip gitti ve sonunda yine bir hiçlik kaldı. Yaşam pınarının yine kuruduğunu hissettim. Beni yine kuşku
ve o kötü duygu sardı: Kendimi öldürmekten başka çıkar yol
olmadığı duygusu. Fakat en kötüsü, bunu becerecek durumda olmadığımı hissediyor olmamdı.
'Sebepsiz bu dünyaya gelemezdim' O, benim arayışımı biliyor, çaresizliğimi ve savaşımı da görüyordu. "O var!" dedim kendi kendime ve bunu kabul etmem yetti. O anda yaşam içimde kıpırdandı ve ben varlı-ğın imkânını, sevincini hissettim.
O, benim arayışımı biliyor, çaresizliğimi ve savaşımı da görüyordu. "O, var!" dedim kendi kendime ve bunu kabul etmem yetti. O anda yaşam içimde kıpırdandı ve ben varlığın imkanını, sevincini hissettim...