Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Şeytan zihnimden geçen düşünceyi okudu, bu da onu gıdıklayarak güldürdü. Sonra otlaktaki bir boğaya seslenip yanına çağırdı, onunla konuştu ve şöyle dedi: “İşte bak – bu, çocukları açlıktan, korkudan, yalnızlıktan çıldırtıp, sonra da hiç olmamış şeyler icat edip itiraf ettirmek için yakmaz onları. Masum yaşlı kadınların da kalplerini kırıp kendi ırkının içinde onları kendilerine güvenmekten korkacak duruma düşürmez, sonra da ölüm acıları çektirerek aşağılamaz onları. Çünkü bu boğaya Ahlak Duygusu bulaşmamıştır, melekler gibidir o, kötülük diye bir şey bilmez ve kötülük yapmaz.” Çok sevimli olsa da Şeytan canı istediği zaman acımasızca saldırgan olabiliyordu, insan ırkı dikkat alanına sokulduğu zaman da canı hep böyle davranmak istiyordu. İnsan ırkına her zaman burun kıvırıyordu, insanlar için söyleyecek hiçbir iyi bir sözü yoktu.
Sayfa 50 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Bu kadar çok insanın kendilerine zaman ayırmakta güçlük çektiği bir dünyada, bir saatlik zamana bu kadar çok gereksinme duyan bu zavallı yaratıktan sonsuz sevinçle sonsuz acı çekme arasındaki farkı yaratan bu bir saatin esirgenmiş olması öylesine yazık olmuştu ki! Bu durum beni afallatarak bir tek saatin bile ne kadar değerli olduğunun farkına varmamı sağladı, bundan böyle bir tek saati bile, pişmanlık ve dehşet duymadan boşa harcayamayacağımı düşündüm.
Sayfa 48 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Ölen sahibinin başında 2 gün bekleyen köpek...
“Köpek yalnızca kendine kötü davranan o adama yardım etmek istiyordu, yalnızca bunu düşünüyordu, üstelik karnı acıkmıştı, yiyecek falan da aramamıştı. İki gece boyunca sahibinin başında nöbet tuttu. Irkınız konusunda ne düşünüyorsunuz siz? Cennet sizin ırkınıza ayrılmış bir yer, bu köpek de cennetin dışında bırakılmış, böyle mi öğretiyor size öğretmenleriniz? Sizin ırkınız bu köpeğin ahlak ilkelerine ve yüce gönüllü edimlerine bir şey ekleyebilir mi?”
Sayfa 46 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
İnsan hiç durmadan seçme yapar, on durumdan dokuzunda da yanlışı yeğler. Yanlış diye bir şey olmamalıdır, Ahlak Duygusu yoksa, yanlış diye bir şey de olamaz. Gene de insan öylesine akıl yürütemeyen bir yaratıktır ki, Ahlak Duygusu’nun kendisini canlı varlıkların en alt düzeyine indirgediğini ve bu duyguya sahip olmanın utanılacak bir şey olduğunu algılamaktan yoksundur.
Sayfa 45 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Ben bunun hayvanca bir şey olduğunu söyledim. “Hayır. Bu insanca bir şeydi. Bu sözcüğü böylesine yanlış kullanarak hayvanlara hakaret etmemelisin.” dedi Şeytan, bu çizgide konuşmayı sürdürdü. “Bu, tam da sizin düzeysiz ırkınızın yapacağı bir şey – hep yalan söylerler, her zaman sahip olmadıkları erdemlerin kendilerinde bulunduğunu iddia ederler, sürekli olarak erdemlerin gelişmiş hayvanlarda bile bulunmadığını söylerler, oysa bunlar yalnızca o hayvanlarda vardır. Hiçbir hayvan, hiçbir zaman acımasızca bir şey yapmaz – bu, Ahlak Duygusu’na sahip olanların tekelinde olan bir şeydir. Bir hayvan acı verdiği zaman bunu masumca yapar, yaptığı şey yanlış değildir, onun için yanlış diye bir şey yoktur. Ayrıca hayvan acı vermenin zevkini tatmak için acı vermez – bunu ancak insan yapar.
Sayfa 45 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bu sabah, ilgileneceğini düşünerek adımı söyledim ona. Hiç oralı bile olmadı. Çok garip. O bana adını söylese, ben bambaşka davranırdım. İşittiğim bütün sesler içinde kulağımı en çok okşayan, onun adı olurdu.
Zeka dedikleri şey nedir ki, insanın gerçek değeri yüreğinde yatar. Ona, sevgi dolu bir yüreğin en büyük zenginlik olduğunu, gönülde zenginlik olmadıkça zekanın yoksulluk sayılacağını bir anlatabilsem.
Mutluluğu hak ettiğimize inanmışsak, küçücük bir şey bile bizi mutlu kılmaya nasıl da yetiyor.
Reklam
Ateş bana yeni bir duygu öğretmişti; yepyeni, sevgiden, acıdan, bulguladığım öbür duyguların hepsinden apayrı bir duygu: korku. Çok sevimsiz bir şey korku. Keşke öğrenmez olaydım. Bana kapkara anlar yaşatıyor bu duygu, mutluluğumu zedeliyor, ürpertiler, titremeler uyandırıyor içimde.
Cennet bahçesinde onsuz yaşamaktansa, dışarıda onunla birlikte yaşamak çok daha güzel. İlkin çok konuştuğunu düşünüyordum hep, şimdi ise bir gün susmasının, sesinin günlerimden silinmesini benim için büyük bir acı olacağını düşünüyorum. Bizi birbirimize yaklaştıran, bana onun yüreğindeki iyiliği, ruhundaki tatlılığı tanımayı öğreten o ilk kestane bin yaşasın!
Bence bir kimse başka birine dar gününde yardım ederse, sövmezse, her işe burnunu sokmazsa, Tanrı'nın adını da küçük "t" ile yazmazsa işini sağlama bağlamıştır.
Sayfa 69 - Yapı Kredi Yayınları
"İyiyi kötüden ayırt etmesini bilen kimse var mıdır hiç?" "Hayır, cennette yoktur." "O bilgiyi kazandıran nedir?" "Ahlak duygusu." "Nedir o?" "Önemli değil. Sende bulunmadığına şükret." "Neden?" "Çünkü bir aşağılaşmadır, bir yıkımdır bu duygu. Onsuz yanlış işleyemez insan, o olursa işler. Dolayısıyla tek işlevi vardır bu duygunun: sana nasıl yanlış işleyebileceğini öğretmek. Başka hiçbir şey, ama tek bir şey bile öğretmez."
Sayfa 52 - Yapı Kredi Yayınları
Gel ey yufka yürekli ölüm, götür beni acıyan, esirgeyen unutulmuşluğa, sen üzgünlerin sığınağı, yüzüstü bırakılmışların, yalnızların arkadaşı!
Sayfa 50 - Yapı Kredi Yayınları
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.