Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Seda Güngör

Seda Güngör
@sedao0
Malatya
13 okur puanı
Mart 2020 tarihinde katıldı
[...] sadece düş kurmazken düşün tadına vararak, sadece uzağındayken düşlediğimde dünyanın tadına vararak. Hep hareket halinde olan ama hiç gelmeyen, aralıksız salınan bir sarkaç, hep geri dönmek üzere giden, bir merkezden ve gereksiz bir hareketten ibaret, iki yönlü bir kaderin ebedi tutsağı.
Reklam
Okudum ve şimdi kendimi sorguluyorum. Bütün bunlar nedir, neye yarar? Bir şeyler hissettiğim zaman kimim ben? Var iken, ölmekte olan hangi şeyim?
Bu dünya, kışların geçmesi gibi geçer. Ve öbür dünya, yazların gelmesi gibi gelir. İnsanlar, sararıp toprağa karışan, çöl otları gibi ölürler, sonra, baharda boy veren, bin bir renkli parlak ve çiçekli bitkiler gibi topraktan doğrulurlar.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Hem gökte, hem yerde hüküm süren o sınırsız unutuş.."
"Çöl ortasında ruhun kör olmasından ibaret, her şeyden kopuk, bomboş, yapayalnız zaferlerdense, insanı çiçeklerin güzelliğinin farkına vardıran bozgunları tercih ederim.
Reklam
"... başımı kayıtsız, mavi göğe kaldırıyorum, yüzümü rüzgâra, esintinin bilinçsiz serinliğine bırakıyorum, gördükten sonra gözlerimi kapatıyorum, hissettikten sonra yüzümü unutuyorum. Böyle daha iyi olmasam da, başkalaşıyorum."
Anlamak için, kendimi yok ettim. Anlamak, sevmeyi unutmaktır. Leonardo da Vinci, insan bir şeye ancak anladıktan sonra nefret ya da sevgi duyabilir, demiş. Bundan daha yanlış, aynı zamanda da daha manalı bir söz bilmiyorum.
Kurtuluş , hiçbir yerde yoktu; her şey yıkımdı; insan nereye saklanırsa saklansın , düşmanlar bulup çıkarıyorlardı; hayranlık duyulan uygarlıklar, haydutların , boş kafalı barbarların eliyle iskambil kağıtlarından yapılma evler gibi yıkılıveriyordu.
Sayfa 208Kitabı okudu
Bir gün gelecek , insanlar, duygularından anılar, tüm zamandan da tek bir geçmiş yaratabileceklerdi. Bir gün gelecek ,tek bir geçmiş tüm insanları barındıracaktı; geçmişten başka bir şey varolmayacaktı , çünkü herkes yalnızca geçmişe inanacaktı .
Sayfa 206Kitabı okudu
Gerçek okumuşluk , davranışlarda , düzenlilikte ve sorgu sanatını iyi bilmekte kendini belli ederdi.
Reklam
Niyetim size ihanet etmek olsaydı, yaldızlı sözler edip yakın tehlikeyi sizlerden saklamaya kalkışırdım .
Onca mavi , onca yeşil , onca ışığa karşın simsiyahtı . Diliyle öldürdüğü varlık sebebini gözyaşıyla diriltmeye çalışıyordu. Dibe doğru yuvarlandığı uçurumdan geliyordu sesi acılar içinde: "İnsan bağışlayarak yener yanlışı. İnsanın acısını insan alır. İyilik böyle kolay yenilemez..."
"Anlamanın duvarını aşmıştık. Acı yoktu , utanç yoktu. Öfkenin bile çözemediği bir katılık içinde kalmıştık . Çekip gittiklerinde en yaşlımızın gözünde iki damla yaş vardı yalnızca. "
Bak Antonio, iyi dinle. Seni severim ve şimdi sevgim konuşuyor: Bazı insanlar vardır , suratlarına, Durgun suların yüzünde olduğu gibi, Bir tür örtü takınırlar; inatçı bir suskunluk örtüsü. Böyle yapmakla sanırlar ki, başkalarına, Akıllı, ciddi, keskin zekalı görünecekler.
....başkaları gözünde önemsiz olanı önemli sayan insanlar her zaman vardır.
...sanki acıya yenik düşen bir adamın sessiz haykırışları duyuluyordu.
Reklam
Bugün Ortadoğu'nun adeti budur oğlum, tarih boyunca birbirini öldürür ama aslında kendini öldürdüğünü anlamaz. Kendi kanının tadından sarhoş olur.
Açlığını yalnızca guruldayan midesinde değil, Çocuklarının yüzünde de duyan bir adamı nasıl durdurabilirsin ki? Onu korkutamazsın. O başka insanların ötesinde bir korkuyu tatmıştır.