"Yalnız başıma oturuyordum. Gidecek yerim yoktu. Gitmek istediğim bir yer yoktu. Son balonları da patlıyordu hayatımın. Cebime taş doldursam, atlasam denize diye düşündüm. Aklıma başka fikir gelmiyordu. Çevreme baktım, taş yoktu. Kendi kendime güldüm sonra kalktım, yaya geçidinin karşısındaki Tekel'den iki bira daha alıp geri döndüm. Akşamın alacakaranlığında, tepemde martılar, eriyip de şu dünyadan bir parça olsam, dirhem dirhem kaybolsam diye düşündüm, yavaş yavaş içmeye devam ettim."
Bak ben hayatı hep bir merdiven olarak görüyorum. Herkes farklı basamaklarda duruyor. Kimi yavaş yavaş çıkıyor yukarıya, kimi hızlı... Kimi uzun bir zaman aynı basamakta kalıyor. Kimi geri gidiyor. Bazen çok hızlı çıkıp hızla geri inen de oluyor.