Okudum bitti. Henüz 40 yaşında hayata gözlerini yuman ve ardında bıraktığı birçok eserle dünya edebiyatında kendine önemli bir yer edinen Jack London'la nihayet tanışabildim. Bu birazda Şafak Bayram sayesinde oldu desek doğrudur.Kitapta bir köpeğin hikayesini okuyacağım diyorsanız yanılıyorsunuz yazar Buck üzerinden insanlara mesajlar yollamış tabii anlayana. Kitap ince ama etkıli. Bulunduğu ortamdan uzaklaştırılan insanda ahlak kurallarının olmadığı, çeşitli yasaların olmadığı bir ortamda hayatta kalmak için insani yönlerini terk edip, merhamet gibi vicdani yönlerini bastıracak ve vahşi hayatın şartlarına ilkel davranışlar ile uyum sağlamaya çalışacaktır. Tıpkı Buck'ın yaptığı gibi. Kitapta ayrıca, sevgi, öfke, sadakat, bağlılık, içgüdü gibi baskın duygu ve kavramlar, köpekler ve insanlar üzerinden anlatılarak, bunların yeryüzünde yaşayan tüm canlı varlıkların hayatını nasıl şekillendirdiği evrensel ve zamansız bir dil yardımıyla ortaya konulmuş.Yani London, köpekler üzerinden biz insanoğlunu anlatıyor aslında. Oldukça rahat okunan, akıcı bir kitap. Genelde çocuklara tavsiye edilen kitaplar arasında yer alsa da ‘Vahşetin Çağrısı’nı yetişkinler de ilgiyle okuycaklardır. Kitapla kalın sevgıler