Kitapta Tan ile ilgili bilmediğim bir tek nokta yok. Akıcı, güzel ve sağlam bir dille yazılmış. Tan’ın cümlelerinde sorgulama yanı daha ağır basıyor. Dediklerinden anlamlar çıkarmak, kendini eve dönüş yolunuzu bulabilmek adına derinlemesine sorgulamalar yapabiliyorsunuz. Tan Taşçı’yı yakından takip eden, seven, sanatına ve kendisine dair bir tık daha fazla bilgi sahibi olabilen kimseler okuduklarında şaşırmayacaklar. Tan yine bildiğimiz Tan. Bize şarkı sözleriyle yol gösteren, ruhumuza şifa olan sanatçı bu kez kitaptaki satırlarıyla büyülü bir yolculuğu bizlere anlatıyor.
Ezgi Durmuş’un cümleleri de yine aynı, biraz daha sade ama aynı minvalde. Çoğu yerde Tan’ı onun bakışından okuyoruz bu da önemli yani kahraman bakış açısı bu bölümlerde hakim. Dili de kalemi de kuvvetli bir yazar.
Kitabı tek solukta okuyup bitirdim, ancak bir başucu kitabı olacağını düşünüyorum. Hani takılıp düşeriz ya işte o zamanlarda açıp bir sayfasını okuyup hayatına yön verebilirsin öyle bir kitap. Okuru bol olsun, umarım Tan Taşçı’dan böyle eserleri daha çok okuyabiliriz.
Eve DönüşEzgi Durmuş · Destek Yayınları · 202473 okunma
“TÜKETİYORUZ! Sevdiğimiz her şeyi tüketiyoruz. Öyle çok sahipleniyor, öyle bir iştahla arzuluyoruz ki istediğimiz şeyleri bu hedefin sürdürülebilirliğini hiç düşünmüyoruz. Hem şu an içinde bulunduğumuz dünyada hem de kendi hayatlarımızda düşünmeden tüketiyor ve tükeniyoruz.”
“Yeni dünya düzeninde şahsi ve kitlesel çıkarlar uğruna bireyselleşme destekleniyor. Aile kurmak demode ve hatta gerici bir zihniyet gibi gösteriliyor. Çekirdek aile ideal, geniş aile ise kötü algısı yaratılıyor maalesef. Maalesef diyorum çünkü bu tersine işleyen bir medeniyet süreci esasen.” Tan TAŞÇI
“Başını ve sonunu bilmediğimiz, kendimizi tam ortasında bulduğumuz bir yolculuktayız ve tek bildiğimiz şey, hızla bir yere döndüğümüz. Ben o yerin adını EV koydum.” Tan TAŞÇI
Sevdiğimiz her şeyi tüketiyoruz. Öyle çok sahipleniyor, öyle bir iştahla arzuluyoruz ki istediğimiz şeyleri bu hedefin sürdürülebilirliğini hiç düşünmüyoruz. Hem şu an içinde bulunduğumuz dünyada hem de kendi hayatlarımızda düşünmeden tüketiyor ve tükeniyoruz.
“Her şeyin zamanı ve gök altında olan her işin vakti vardır. Doğmanın vakti, ölmenin vakti, aramanın, bulmanın, yitirmenin vakti vardır. Allah yükleyecek, biz taşıyacağız!”