Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Saliha Aydemir

Reklam
Elbette dönüştüm, zaman dönüştürür, değiştirir. Bir an önce ben hiçbir şeyden korkmam diyen, bir an sonra korkudan küle dönüşür. Nice güzel ben âşık olmam der de, ne âşık ol- ması, aşk olur da çölde kuma dönüşür. Mutluluk bir kıvılcımla tükenir, acı bir tebessümle diner. İnsan değişmem dedikçe değişerek insana dönüişür. Ben de dönüştüm.
Sayfa 89
Sınırlı öğretmen maaşı, yalnızlık ve pek çok kötülükle boğuşarak geçen bu mutsuz yılların hatıralarının Tarık Bey'e tatlı gelmesinin nedeni, pek çoklarının sandığı gibi, yıllar geçtikçe kötü hatıraların bize iyi gözükmesi değil, yaşadığı kötü dönemden yalnızca iyi anları hatırlayıp anlatmaktan hoşlanmasıydı.
Sayfa 270

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
O sırada yaşadığım şeye başka pek çok dilde "kalp kırıklığı" denildiği için, burada sergilediğim porselenden kırık kalbin müzemize gelen herkese acımı iyi anlatacağını düşünüyorum.
Sayfa 254
Âtîyi karanlık görerek azmi bırakmak... Alçak bir ölüm varsa, emînim, budur ancak. Dünyâda inanmam, hani, görsem de gözümle: İmânı olan kimse gebermez bu ölümle. Âti: Gelecek
Reklam
Oku, şâyed sana hisli bir yürek lazımsa; Oku, zîrâ onu yazdım, iki söz yazdımsa.
Kim kazanmazsa bu dünyâda bir ekmek parası: Dostunun yüz karası; düşmanının maskarası!
Zaten Âkif'in şiirlerindeki genel tavrı budur. Bir sosyolog ve psikolog tavrıyla önce sorunları tesbit eder, ardından çözüm yollarını anlatır.
Cahil dindara en az dinsiz kadar düşmandır. Denilebilir ki o insan ve Müslüman olmayı bilgi ve ahlâk sahibi olma şartına bağlar. Başımıza gelen felaketleri bu iki özellikten yoksun oluşumuzla açıklar.
Safahat, kendi derdini asla hatırına getirmeyen bir adamın insanlık adına yükselttiği çığlığın eseridir.
Reklam
Cömerttir. Elindekini mutlaka başkalarıyla paylaşır. Kimi zaman odasındaki tek bir kilimi bile kapıya gelen bir yoksula vererek çıplak zeminde oturan, en soğuk kış günlerinde sokakta titreyen birini gördüğünde paltosunu çıkarıp veren, herhangi bir arkadaşının parasız kaldığını öğrenince hiç tereddütsüz kesesini ortaya koyabilen bir şahsiyettir.
Mithat Cemal, onun nefret ettiği kimi özellikleri şu cümleleriyle anlatır: "Âkif için dört şey çamur kadar pisti: Cimrilik, mevki şımarıklığı, büyüklenme bir de maddî pislik."
Hep haklının yanında haksızın karşısındadır. Zaten bütün Safahat'ı bir bakıma mazlumların sesi ve iniltisi olmuştur. Ama bu inilti hiçbir zaman haksızlığa teslimiyet şeklinde cereyan eden bir tavır değildir.
"Hiçbir şair onun kadar ilhamının ufkunu geniş tutmamış, onun kadar memleket hadiselerini yakından takip etmemiştir." Ahmet Hamdi Tanpınar
"Mehmet Âkif'in karakterinin en göze çarpan tarafı almayı değil, vermeyi sevmesi, sonsuz cömertliğidir." Sevinç Çokum
251 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.