Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sema

192 syf.
·
Puan vermedi
Yazar, kitabın konusunun büyümek olduğunu ve kendisinin 31 yaşında büyümeyi tamamladığını söylemiş. Yerdeniz büyücüsü Ged'in kendi gücünün farkında olmadan yaptığı hatalar, içinde oluşturduğu kin ve korkusuzluk, bir pişmanlık yaşadıktan sonra önce korkuya, sonra cesarete ve en sonunda özgürlüğe dönüşüyor. Yani büyümek; hatalarını kabullenmek, affetmek ve çaba göstermekle gelen bir özgürlük müdür?
Yerdeniz Büyücüsü
Yerdeniz BüyücüsüUrsula K. Le Guin · Metis Yayınları · 20217,3bin okunma
Reklam
358 syf.
6/10 puan verdi
·
17 günde okudu
Yazarın diğer kitapları için önyargı oluşturmaması gereken bir kitap
Kitap D. Adams'ın bol bağlaçlı ve uzun cümleli diline aşina olanlar için bile biraz yavaş aktığı halde kitabın yarısından sonra kahramanımız Dirk'ün olaya girmesiyle biraz daha akıcılaşıyor. Kitabın başında hiçbir olayı veya karakteri birbiriyle bağdaştıramazken, son çeyreğinde artık herşeyin nedenini görüyor ve bağını anlıyorsunuz. Yani aslında kitapta Dirk'ün de dediği gibi: Temelde her şey birbiriyle ilişkilidir. Kitaptaki espriler genel İngiliz sarkazmı ve durum komedisi ağırlıklı olduğu için herkese hitap etmeyebilir fakat yazarın İngiltere havasına ve su kanalı yollarının güvensizliğine yaptığı göndermeler-özellikle Birmingham'ı alttan alta küçmsemesi- benim kitaptaki easter egglerimdi. Bu kitabı zorla olsa bile bitirdiyseniz kesinlikle serinin 2. kitabını daha akıcı ve eğlenceli bulacaksınız. Otostopçunun galaksi rehberi ise tamamen ayrı bir dünya,lütfen bu kitap sizde ön yargı oluşturmasın.
Kutsal Dedektiflik Bürosu
Kutsal Dedektiflik BürosuDouglas Adams · Sarmal Yayınları · 1997344 okunma
224 syf.
7/10 puan verdi
Icarus vs Newton
Yazarın yer yer Anthea'dan Dünya'ya gelen uzaylı T. J. Newton'ımızı, mitolojiden Daedalus'un oğlu Icarus'a benzetme çabaları ikisinin de yüksekten uçup sonunda düşmesi nedeniyle kabul edilebilir. Fakat aralarındaki şu fark bu iki karakterin ne kadar da zıt kişilikler olduğunu gösteriyor: Icarus kendisini kurtarmaya çalışıp Tanrılık taslarken, Newton ise diğer insanların gözünde Tanrı olabileceği halde onları kurtarmak uğruna canından oldu. Bu kitabın yardımıyla insanlık hakkındaki düşüncelerimi bir kez daha onayladım. Değmez :)
Dünya’ya Düşen Adam
Dünya’ya Düşen AdamWalter Tevis · İthaki Yayınları · 20201,023 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
272 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Distopya seven sevmeyen herkes için akıcı bir roman. Olaylar bir organ ağacı olarak nitelendirebileceğimiz klon Kath'in bakış açısından anlatılıyor. Kişilerin gerek fiziksel gerek iç dünya betimlemelerine çok az yer verilmiş. Genel olarak olay örgüsü geçmişe dönüşlerle anlatan bir kitap. Bu kitap bana içine doğduğumuz şartları sorgulamakta ve bundan kaçmayı istemekte bile aslında ne kadar aciz olduğumuzu ve bunun sebeplerini sorgulattı. Kurallar öyle söylediği için, kendini küçük görmek ve ucunda sevdiklerini kaybetmek bile olsa buna karşı çıkmamak (çıkamamak değil), kabullenmek ve razı gelmek...
Beni Asla Bırakma
Beni Asla BırakmaKazuo Ishiguro · Yapı Kredi Yayınları · 20217,7bin okunma
382 syf.
7/10 puan verdi
·
30 günde okudu
Bazen insanın başına akla mantığa sığmaz olaylar gelir ve sonucunda o insan çıldırır. Bu kitapta aksi olur. Hayri İrdal bir kere çıldırır ve artık başı absürtlükten kurtulamaz. Deli deliyi dakkada bulur sözünün kanıtı olan olaylar silsilesinde aslında Hayri İrdal aklı başında olan tek karakter diyebilirim. Gerçekleşen tüm saçmalıkların farkında. Bize böyle yansımasının nedeni belki de Hayri'nin neler düşündüğünü biliyor oluşumuzdur çünkü yaptığı hareketler asla kendi mantık ürünü değil, hayranlıkla örnek aldığı Halit Ayarcı'nın güdümlemesi kaynaklıdır. Hayri İrdal her ne kadar her şeyin farkında olsa da, akıntıya karşı durmayı değil, onunla beraber yol almayı tercih eden birisi. Bu kitapta iç dünyasını bilmediğimiz herkes deli görünüyor. Gerçek dünyada iç dünyasını bilmediğimiz herkes akıllı görünürken... Kitabın tanıtımında doğu batı çatışması ve kültür karmaşası yaşandığından bahsediliyordu. Belki de tam da bu doğu-batı "sentezi"nin yaşandığı zaman ve mekan içinde büyüdüğüm veya kitabın yazıldığı tarihin koşullarına hakim olmadığım için bu konuyu yakalayamadım. Bence yine de üstünde durulması gereken asıl konu, günümüzde adı SAE olmasa da, SAE kadar gereksiz ve hısım-akraba temelli kuruluşların varlığının verdiği dayanılmaz azap olmalıdır.
Saatleri Ayarlama Enstitüsü
Saatleri Ayarlama EnstitüsüAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 202341,7bin okunma