Sanki damarlarındaki son kuvveti toplamış, son dermanını, kendisini senelerce süren yorgunluklardan sonra bir bıçakta ebedi rahata kavuşturacak olan bu adama saklamıştı. Çalışmaya gitmeyecekti, fakat ölüme hazırdı; büyük bir filozof gibi başı yerde, ağır ağır, gözlerinde lakaydi, yürüyor, oylukları arasında dolaşan, gölge arayan yaldız kanatli, ufak,
inatçı sineklerin üzerinden ara sıra kuyruğuyla incitmek istemeyen bir yelpaze geçiriyordu.