+kızım
-baba?
+burdayım
-babaa
+gitmem gerek baban artık yorgun kızım
-masaj yapsam baba
+öyle değil kızım
-nasıl baba ?
-baba?
-baba dur cümleni tamamlamadın?
-şey merhaba az önce babamla konuşuyoduk nereye gitti biliyor musunuz ?
*kızım ne diyosun sen delirdin mi ?
şey bilmiyorum ben delirmiş olabilir miyim. _?
Güçlü kadınlar... Güçlü kadınların işi hep zor, bitti der bitmez, dayanamıyorum dayanmak zorunda kalır, mucize istiyorum diye çığlık çığlığa ağlar ve yine bir mucize olmadığı için daha çok ağlar. Güçlü bir kadın, insansan eğer kaldırabildiğinkadar sınanıyorsun. Hiç istemediğin şeylerle sınanıyosun. Belki başarıyorsun iki ayağının üstündr dimdik duruyosun, meydan okuyosun. Öylede yılmamışsın. Başarıyosun. Ama bilmiyosun, başardıkça güçlenirsin, güçlendikçe sınanırsınn. Sınandıkça çok üzülürsün. Sana bir sır veriyim kadın, ne kadar güçlensende sınandığın şeyler için canını vermeye razı olma haline geliyorsun. Yeter diyosun, demekte istemiyosun isyan etmek istemiyosun ama kalbin içinde çırpınıyo, soluğun kesiliyo, bağıtmak istiyosun. Kadın sen güçlene güçlene ölüyosun...
Sıla albümünü yaptı Veronika sen ne diyosun!!
Şairler dolunayı severler, hakkında binlerce şiir yazılmıştır, oysa Veronika en çok yeniayı severdi, çünkü daha gelişecek, büyüyecek, kendi yüzeyini tümüyle ışığa boğacak zaman olurdu, kaçınılmaz yok oluşundan önce.
Sayfa 74Kitabı okudu
EVLİ Bazı KADINLAR ve Erkekler var sanalda sözüm onlara kısaca anlatayım geceleri çok görüyorum sayfalarda ve grublarda. Bazı dertli kadınlar ve bazi dertli erkekler yazdıkları sey hep mutsuzum aşksız ama medeni hali EVLI.Duvarına bakıyorsun hep dertli paylaşımlar arabesk paylaşımlar yani kısacası huzuru yokmuş Soruyorsun NE derdiniz var cvp
-aşkım minik kraliçem seni çok seviyorum
-ben de
-benimle.. ahh.! benimle.. benimle evlenir misin
-hıı ne diyosun sen lan? ohaaa hayır olamaz asla
Ama nasıl hissediyorum biliyor musun?, insanın hayatta güvendiği bağzı şeyler vardır hani başı sıkışınca falan, ne bileyim mesela 155 bi şey olursa polis gelir. Nedir, itfaiye yangın çıkınca ararsın, bilirsin ki gelicek. Asansörde kaldın diyafon var, basarsın biriyle konuşursun falan o seni rahatlatır. Panik butonları vardır bi yerde kaldığın zaman basarsın polis gelir, biriyle konuşursun rahatladır. Şimdi bunların hiçbirinin çalışmadığını düşünsene, bi şey geliyo başına 155i arıyorsun bakan yok. Yangın çıkmış itfaiyeyi arıyorsun, gelen yok. Asansörde diyafona basıyorsun biri seni duysun diye, panik butonu mesela orda duruyo öyle basıyorsun, “kimse yok mu, kimse yok mu, duyuyor musunuz beni? ” diye bağırıyorsun ama hiç çıt yok. Ya diyosun ki arkadaş buna bi şey mi oldu ya böyle bi bakıyosun açıyosun duvardan bi ayırıyorsun onu, Aaaa ananı avradını, bağlantısı yok , kablo yok, o öyle duvarda duran bi şeymiş. Senin hayatın ona güvenmekle inanmakla geçmiş. Halbuki seni kazıklamak için koymuşlar onu oraya. Sen ona güven diye. Sen ona güven. Başını kaldırmadan, soru sormadan işine gücüne bak diye koymuşlar onu oraya. Sende ona böyle salak gibi güvenmişsin. Aslında güveneceğin hiçbir şey yokmuş. İşte kendimi şimdi öyle hissediyorum. Bir şeyler öyle haybeheyin.”