Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kendi kendine çizgiler çekmeyi pek sever insan. Bu çizgiler duracağı yeri bildirir, gideceği mesafeyi ölçer, seveceği şeyi belirler. Tuhaf ki ne tuhaf. Nabokov, "Zorlanan her sınır, kendisini aşan bir şeylerin de habercisidir." derken bu saçmalıktan bahseder. Çizgileri biz çizdiğimize göre, sınır diye bir şey yoktur sevgili okur.
Söze başlamanın eşiğinde kuruyan düşler yeşerirken çıban gibi büyürken hayatın dar ağacı; cinayetlerin kabaran ölümleriyle dallanırken kayıp listesinde çizik- çizik aşklar için yargılanmış sözcüklerle dolu kafam!.. Odama sıkılan mermiydi gece… Bilmediğim iki hece gece: Arananlardanım! Bir suçluyu andırıyorum şakağının ardında saklananı vurmak isteyenlerden biriyim; kimin katiliyim? Bunu soruyorum size? Son hamle bana düştü bu rus ruletinde, ardımda kan yangınları; hayatıma girmiş tüm yaşamların gözyaşları yeşertmez bendeki kısır ömrün canını, can ki unutkan: yaralı ve acı çekiyor aynaya bakarken at’ar damarı! Şairin tanığı olmaz; şairler bütün cinayetlere tanıktır! Sözcük: Kendi ölümlerini işleyenlerin; yaşamın ucunda ömrü ateşleyip, ardından yürüdükleri yolların sonunda en derin kuytuya attığı ve hayatta ele geçmez kanıttır… -Şairin tanığı olmaz! Şairler bütün cinayetlere tanıktır! Cenk Koyuncu
Reklam
"Seni bekliyorum.. Sen yola düşende, dar gelir girdiğim her mekan. Bu şehir sensiz yaşanmaz olur. Daraltır içimi kapalı kapılar. Haberli geldiğin halde. Geleceğin vakti biliyorken; gelmenin imkansız, beklemenin anlamsız olduğu zamanlarda bile beklemenin, gözü kapıda ansızın içeriye girmenin ve bu olanaksızlıkları umut etmenin nasıl bir
Geri119
293 öğeden 286 ile 293 arasındakiler gösteriliyor.