Su gibi olmalı insan. Saf, temiz, berrak. Onun gibi dümdüz, dolambaçsız, basit ama vazgeçilmez olmalı. Senden bahsedildiğinde herkes aynı şeyi anlamalı. Su denilince aynı şeyi anladıkları gibi. Kimsenin kafası karışmamalı. Saf olmalı, saflığından emin olunmalı. Kimselere gönül koymadan, kimseleri incitmeden akabilmeli yolunda. Kiminin etrafından dolanmalı, kimini alıp sürüklemeli girdabında. Kıyısına gelenler ikramsız kalmamalı.
Uyumlu olmalı. Kuru fasulyeyi de yumuşatıp lezzet verebilmeli, limonla da karışıp anlaşabilmeli. Zemheride akacağım diye ısrar etmeden donabilmeli, sıcaklar kavurduğunda ilk yağmurda buluşmak üzere söz verip uçabilmeli. Gökte ararken yerde bulunabilmeli. Baş üstünde durmayı da, layık olanın ayakları altında beklemeyi de bilmeli.
Kime nasıl davranacağını seçebilmeli. Kimi boğacağını, kimi boğazına takılan lokmadan kurtarması gerektiğini bilmeli. Yerine göre davranabilmeli. Ben suyum, beni ille kabul edin dememeli. Aslından ödün vermeden bardağın da, şişenin de şeklini alabilmeli.
Yaradan'ın hatırını gözetip herkesle iyi geçinmeli. Bir tutam maydanozun da, koskoca fillerin de gönlünü edebilmeli. Su gibi olabilmeli insan. Öyle duru, öyle saf, öyle berrak.