Sercan Çelik

Sercan Çelik
@sercanpab
Sıkı Okur
Adanmış ruh.. Herkes terk etti bir şifâ ile yarasını..
Adın hiç bilinmez, sırrın aşikârdır..
20 Eylül 1991
41 okur puanı
Haziran 2019 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Sabitlenmiş gönderi
Aydınlanma, Avrupa'da yaşanan, önemli ama son tahlilde o tarihe ve coğrafyaya has bir tecrübedir. Marx "Din kitlelerin afyonudur." dediğinde Hristiyanlık ve kilise dışında hangi dinî tecrübeden gerçek manada haberdardı? İslam'ı ne kadar biliyordu? Hinduizm'i, Budizm'i ne kadar biliyordu? İtaat ve teslimiyetin yanı sıra dinin devrimci ve dönüştürücü gücünü neden hiç görmedi ya da görmek istemedi? Voltaire, Katolik Kilisesi'ne ve Papalık otoritesine yoğun saldırılar yaparken ve bunu akıl, rasyonalizm, bilim ve aydınlanma adına yaparken "din" diye eleştirdiği şey evrensel manada din, inanç, ahlak ve metafizik miydi, yoksa spesifik olarak Avrupa tarihi içerisinde yaşanan dini bir tecrübe miydi?
Sercan Çelik

Sercan Çelik

@sercanpab
·
21 Ocak 01:03
Fizik varsa metafiziğe gerek yok, din varsa akla yer yok, bilim varsa inanca yer yok gibi iddialar, Aydınlanma'nın ardından ortaya çıkan seküler-rasyonalist- bilimci düalizmin ürettiği sahte diktomilerdir. Bu çiftleri bir tarafın lehine mutlaklaştırmanın amacı, Batı'nın kendine has dini ve metafizik geleneğini aşmaktı. Batı düşünce tarihi içerisinde Aydınlanma'nın neye isyan ettiğini, neyi reddettiğini ve zımnen neleri kabul ettiğini bilirsek bu tartışmaları daha doğru anlayacağız ve aynı hataları kendi tarihimizde yapmayacağız. Ama biz genellikle kolaycılık yapıp Avrupa'da yaşanan süreçlerin aynısının İslam dünyasında. Hint'te, Çin'de yahut Afrika'da yaşandığı ve yaşanması gerektiği varsayımıyla hareket ediyoruz. Bunu yaparak Avrupa merkezciliği evrenselleştiriyoruz. Batı düşüncesinin sorunlarını tüm dünyanın sorunu haline getiriyoruz. Batı dışı dünyanın temel felsefi yaklaşımlarını ve birikimini yok sayıyoruz.
Reklam
Ve dahi Perviz böyle buyurdu: "Dört kişinin kabahati es geçilmez: Birisi memlekete kasteden, diğeri onun haremine kasteden, diğeri sırları ifşa eden, diğeri dilde melikle bir, gönlünde melik düşmanlarıyla iş tutup onların yolunu yol bilenlerdir.
Sercan Çelik
Bir kitabı okumaya başladı
Siyasetname
SiyasetnameNizamülmülk
8.4/10 · 3.451 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
251 syf.
9/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Ülkücünün Çilesi
Ülkücünün ÇilesiGalip Erdem
9.6/10 · 409 okunma
Reklam
Öyle bunalmışız ki, hani "kahır"dan çatlamanın bir işe yarayacağına inanabilsek, onu bile yapacağız!
-Unutuyorsun ki dostum, kanunların kaygısı birtakım yurttaşlara ötekilerden üstün bir mutluluk sağlamak değil, yurttaşları ya inandırarak, ya zorlayarak birleştirmek, her birine toplum içinde görebileceği iş payını aldırmak, böylece bütün toplumu birden mutluluğa götürmektir. Devlet seçkin yurttaşlar yetiştirmeye uğraşıyorsa, bu onların keyiflerince yaşayıp, dilediklerini yapmaları için değil, devlet düzenini sağlamlaştırmaya yardım etmeleri içindir.
Sayfa 237 - İş BankasıKitabı okudu
-En akıllı filozofların devletin işine yaramadıkladını söylemekte haklısın de ona; ama işe yaramıyorlarsa kabahati onlarda değil, onları kullanmayanlarda görsün. Çünkü, kaptanın tayfalara yalvarıp kumandayı istemesi nasıl beklenmezse, filozoflara da, git zenginlerin kapısı çal denemez. Akıllı, zengin kapısını çalar, diyen yalan söylemiş. Doğrusu şudur: Zengin olsun, fakir olsun, insan hasta oldu mu hekimin kapısını çalar. İşinin yürütülmesini isteyen herkes de yürütmesini bilene başvurur.
-Bir de, Phokylides'in şu sözünü bilmez misin: "İnsan dünyalığını sağladı mı, üstün değerlerle uğraşmalı."
Kendini iyi bir insan olarak yetiştirmek isteyen güzeli arar, güzeli över, ondan hoşlanır ve onunla beslenir.
Reklam
Haksızlık etmek fırsatını bulan herkes haksızlık eder.
-Tutulmuş gözyaşları. Ne fena bu erkeklerin duygularından utanmaları. Sahte bir gurur. Zekâlarından utansalar daha iyi ederler. Zekâ daha çok aldanır.
Sercan Çelik
Bir kitabı yarım bıraktı
Mektubat Tercemesi
Mektubat Tercemesiİmam-ı Rabbânî
9.5/10 · 213 okunma
İçinizdeki güç canlandığı zaman, çevrenizdeki hayat da yeni bir anlam kazanacak, şimdi görmediğiniz şeyleri görecek, işitmediğiniz şeyleri işiteceksiniz: Sinirleriniz birer tel gibi ses verecek, dünyaların müziğini duyacaksınız, otların büyüdüğünü işiteceksiniz. Bekleyin, acele etmeyin, bir gün kendiliğinden olacak bu.
Fakat nasıl oluyor da bu adam herkesi sevmenin kolayını buluyor? Böyleleri insanlarda bir tür düşmanlık ve öç alma duyguları uyandırır. Onlara ne kötülük etseniz gene gelir size sokulurlar. Ama şu da var ki, duydukları sevgiyi sıcak, soğuk diye ölçmeye kalkarsak, bunlarınki hiçbir zaman ortayı aşmaz. Herkesi sevdikleri için iyi insan sayılırlar; oysa kimseyi sevmezler ve kötü olmadıkları için iyidirler.
Resim