Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

oqres

oqres
@serqo
İzmir
Dersim
49 okur puanı
Aralık 2017 tarihinde katıldı
372 syf.
·
Puan vermedi
Büyük Defter - Kanıt - Üçüncü Yalan
Büyük Defter - Kanıt - Üçüncü YalanAgota Kristof
9/10 · 3.022 okunma
Reklam
52 syf.
·
Puan vermedi
Bir sabah uyandığında sevgilisini yatakta, yanı başında ölmüş olarak görüp, tüm sessizliği ve sakinliğiyle usul usul kaçan Victoire' ın, kendi özüne dönüş yolundaki kayboluşunun hikayesi.
Bir Yıl
Bir YılJean Echenoz · Helikopter Yayınları · 2012129 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Şubat ayının bir sabahı, önceki akşamdan hiçbir şey anımsamayan ve Felix’in yatakta, yanıbaşında ölmüş olduğunu gören Victoire, valizini hazırladı, bankaya uğradı, ardından bir taksiye atlayıp Montparnasse Garı’na yollandı.
52 syf.
·
Puan vermedi
Bir Yıl
Bir YılJean Echenoz
7.4/10 · 129 okunma
Reklam
Sığır Pazarı’nın önündeki seyyar satıcılar, aç karınları hatırlatarak çocukların kısa vadeli özgürlük düşlerini bölüyorlar. Cebindeki birkaç kuruşu, dönme dolap özgürlüğüyle köfteli ekmek isteği arasında paylaşamayan, bocalayan çocuklar. Çocuklarını seçime zorlayan büyükler. “Bir simit daha yersen dönme dolaba binemezsin ha!”
Nöbet değişimlerinde, sayımlarda kışlanın taş duvarlarında yankılanan, binlerle, onbinlerle çarpılan postal seslerini unutma. Mahkeme dönüşlerini, tahliyesi reddedilenlerin içlerine gömüverdikleri umutları, işkenceden gelenlerin bir de kendi kendilerine sürdürdükleri işkenceyi, ezilmiş, horlanmış kişiliklerin toparlanmak, eskisinden sağlam olmak için çektikleri sessiz doğum sancılarını, uzun gecelerdeki sohbetleri, bir bardak çaya, kahveye duyulan sevinci, mektup dağıtımında çarpan yürekleri, mektupsuzların dış dünyaya duydukları kırgınlığı, alışmamak, unutmamak, sinmemek, tükenmemek çabalarını, dostlarla paylaşılan acıları unutma. Her şeyi yeniden düşünmek, sevmek, inancını bilemek duygusunun verdiği mutluluğu, temiz, yararlı, bekletilmiş kini unutma... Bütün bunları, daha nice şeyleri unutacak mısın? Bir soru ve bir umut. Bir inanç ve kuşku. Hepsi vardı davranışlarında.
Daha doğru, daha iyi yapmalı artık her şeyi ve en zoru da bu. Çektikleri, çekilenler boşa çekilmemiş olmalı, boş acılara, budalalıklara indirgenmemeli. Bunun gerçekten böyle olması, yeni ve güçlü başlangıçlar zor. Zora katlanmak, doğrusu zoru sevmek, benimsemek gerekiyor. Yeniden tutuklanmaktan niçin korkmamış olduğunu anlıyor. Bütün bu zorların içinde en kolayıydı tutuklanmak. Seçmeyi ve davranmayı erteleyen, elinde olmayan bir sorumsuzluk.
Gözlerinin önünde bayağı tiksindirici biçimler alıyor cop. Kötü, hasta beyinlerin bu aracı, olabilecek en iğrenç erkeklik organına dönüştürdüklerini anımsıyor. Doğayı bile en çirkine dönüştürebilen kafalar! Onların erkeklik organı. Olabilecek en çirkin, en adi biçimde. Cop.
Reklam
Bu sokaktan geçen şehirli kısmının çoğu hiç bir şeyi karşılıksız yapmaz. Gülmeyi de. Ya kendisini alsın diye yavuklusuna güler, ya iyi et versin diye kasaba güler, ya terfi edilsin diye müdürüne güler, ya oy versin diye halka güler. Böyle, karşılıksız gülmeyi bilmez. Durup dururken gülenden de kuşkulanır. Suratını asıverir, benden bir şey isteyecek diye.
Sen, sırf çevrende sana sıkıntı veren ve bu yüzden karşı çıktığın şeylere, daha da karşı çıkmış olmak için dostluk ediyorsun benle. Benim gibileri beğenmekle kendi içinde bir değişim yaptığını sanıyorsun. Benim, başka türlü olması mümkün olmayan nice ufak davranışım, sende hayranlık uyandırıyor. Doğal davranışlarımın önemsenmesi rahatsız ediyor beni, çünkü bunlar benim marifetim değil içinde büyüdüğüm koşulların sonucu. Bir işçi çocuğu olmamı da önemsiyorsun, oysa bu da benim marifetim falan değil. Dostluğumuzun sağlıklı olabilmesi için, yanlış yere edindiğin komplekslerin ışığında görmemelisin beni. Bunların dışında, yalın ve çıplak, beni, benim sorumlu olduğum yönlerimle değerlendirmelisin.
Anam kaçınca, babamla karşılıklı oturup ağlardık. Öyle güzel ağlardı ki babam. O zaman anama kızar söverdim. Babam kızardı, 'anana sövme', derdi, 'kadın çok çekti, kusuru yok.' Kim kabahatli peki, derdim. Babam, yumruğunu sıkar, susardı. Bana verecek cevabı yoktu.
Biliyor musun Zerav? Evrenin şafağında, bütün yaratıklar bir ahenk içinde yüzüyorlardı. Yaratılışın kaosu bunu bize unutturdu. Ama sanatçının ruhuyla uyumlu bir lavta sesi, başlangıçtaki ahengi bizlere anımsatabilir.
Senden bazı şeyleri sakladığımı kabul ediyorum ama sana hiç yalan söylemedim. Şu erik ağacının üstünde çiçek açmış bir tomurcuk görüp "işte erik" desem, yalan mı söylemiş olurum? Hiç de değil, sadece gerçeği bir mevsim önce söylemiş olurum.
575 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.