“Sesinde ne var biliyor musun?
Ev dağınıklığı var,
İki de bir elini başına götürüp
Rüzgarda dağılan yalnızlığını
Düzeltiyorsun.
Sesinde ne var biliyor musun?
Söylemediğin sözcükler var,
Küçücük şeyler belki
Ama günün bu saatinde
Anıt gibi dururlar.
Sesinde ne var biliyor musun?
Söyleyemediğin sözcükler var.”
(Cemal Süreya/ 8.10 Vapuru)