AŞKTIR AŞK... YANİ ÜÇ NOKTA...
Ah minel aşk…
Ya da bir ihtimal daha var…
O da ölmek mi dersin…
Yook öyle değil… ölmek kolay…
Ben senin için yaşamayı göze almışım cancağızım…
De ki fare deliğinin önünde günlerce gözünü kırpmadan bekleyen kedi…
Ya da daha yükseğe zıplamaktan başka kurtuluş çaresi olmayan şişedeki pire…
Süleyman Aleyhisselam’ın insafına kaldığı için bir
ÖLÜM YAKIN
Her şiirin aslında bir hikayesi vardır. Babamın vefat ettiği gece yazdığım şiiri sizinle paylaşmak istedim. Aynı zamanda link üzerinden dinleyebilirsiniz.
Not: Seslendirme bir takipçime aittir.
-
Ölüm öylesine yakındır ki;
Azrail'in emri beklemesi kadar.
Ölüm öylesine yakındır ki;
Ameliyat masasında vücudunu öpen neşter,
giyilen kefenin son
Bu akşam giderken sessiz sedasız
Son bir defa dönüp yollara baktım
Gözlerimde yaşlar dilimde şarkın
Kapına kırmızı bir gül bıraktım
Kızı, oğlu, gelini, damadı ve torunları toplanmış pür neşe tatile gitmeye hazırlanıyorlardı. Seksen yaşındaki yaşlı adam karısını iki yıl önce kaybetmiş, ayaklarından rahatsız olduğu için tek başına kalamayınca çocuklarının yanında kalmaya başlamıştı. Üç ay oğlu, üç ay da kızı olmak üzere sırayla bakıyorlardı. Ama buna da bakma denmezdi çünkü
Bu akşam giderken sessiz sedasız
Son bir defa dönüp yollara baktım
Gözlerimde yaşlar dilimde şarkın
Kapına kırmızı bir gül bıraktım
öyle böyle bir şeyler
Merhaba,
Kimler var kimler yok tam olarak bilmiyorum ama umarım hepiniz iyisinizdir. Döndüm ben. Daha doğrusu dönmeye çalışıyorum.
Yazıyı yazarken sayısız defa içimdeki ana muhalefet partinin "arkadaş döneceksen dön paylaş işte incelemeni, alıntını kitabını amma edebiyat kastın, neyin reklamını yapıyorsun, ne diye ilgi çekmeye