Birikmiş duygular var kalplerimizde. Mâvi bir denizin, en hâzin hüznü kadar buruk bir yanımız. Kimsenin bir bakışta anlayamayacağı, tecrübeli üzüntlerimiz gizlenmiş içimizde. İnsanın en garip hallerinde, bir ânı saklı sanki. Mutluluklar biraz uzakta, özletiyor kendini öylece. Anlayamadığımız bu hâllerimiz ne kitaplar yazdırıyor şâirlere haberimiz
•Bizim aydın yazarlarımızın bir sürgün öyküsüdür gider. Edebiyat tarihimizde sürgüne gönderilmemiş kaç yazar, kaç şair var, iki elin on parmağını geçer mi sayıları? Ama sürgün var, sürgün var, Halikarnas Balıkçısı gibi sürgününü mavi sürgüne dönüştüren, bir bölgeyi doğası, denizi, insanı ile cennete çevirenler var. Hasan Ali Yücel gibi bütün bir
"Ölüm, bazen öyle zamansız ve acıdır ki, koyu bir gölge olup siner kısa da olsa dolu dolu yaşanmış bir yaşamın ve o yaşamdan geride kalanların üstüne."
Sevgi Soysal'ı çok erken kaybettik. Daha kırkındaydı bizi bırakıp gittiğinde. Bazen düşünüyorum eğer ölmeseydi daha neler yazardı, hayal gücüm yetmiyor.
Tante Rosa yabancı değil. Tante Rosa kadının sadece bir erkeğin egemenliğinde var edenlere yabancı. Tante Rosa Avrupa ülkelerine yabancı değil. Tante Rosa her yıl 400 den fazla kadının öldürüldüğü orta doğu ülkesine yabancı.
Tante Rosa bana yabancı değil. Tante Rosa size yabancı...