Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
120 syf.
·
Puan vermedi
·
17 günde okudu
Geldi yaz ayları, gevşedi okuma yayları halet-i ruhiyem sebebiyle, yavaş fakat çok severek okuduğum çiçek gibi, missler gibi bir öykü kitabının sonuna geldim. Onuncu Ay yine yakın zamanda tanışma fırsatı bulduğum bir yazarın, Sevgili
Ayla Burçin Kahraman
Ayla Burçin Kahraman
ın ilk öykü kitabı. Birinin güzelliğini anlatırken, ötekinin boynunu bükerim diyeceğim 17 kısa öyküden oluşuyor. Kendinin de söylemiyle öyküleri yazarken toplumsal değerleri eleştirmek, iğnelemek, çözüm sunmak, fikir beyan etmek gibi bir yöntem kullanmadan sadece yazmış, evet evet öylece yazmış :) Öykülerin bir çoğu “vaay be” li sonlarla bitirilmiş, itiraf etmeliyim ki okuduğum çoğu öykü de daha giriş kısmında sonucun nereye bağlanacağını iyi kötü tahmin ederim,
Onuncu Ay
Onuncu Ay
alışık olduğumun aksine ters köşeli sonlarla süslü. Özellikle Annemin babası ve Tuhaf bir hikaye başlıklı öyküler bu anlamda çok çok başarılı, yazar öyle bir anda kalem oynatıyor ki, okuyucu kafasında alternatif sonlar peşindeyken, akıla hiç gelmeyecek karakterler, akıl ermeyecek işler yapıyorlar :)
Onuncu Ay
Onuncu Ay
“çok sevilenler” listesine eklendi. Şiddetle tavsiye ettiğimizi de ilan edip, keyifli ve verimli okumaklar dileriz efenim :)
Onuncu Ay
Onuncu AyAyla Burçin Kahraman · İthaki Yayınları · 202365 okunma
202 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
“ Ben buradayım sevgili okuyucum, sen neredesin acaba? “ dedi ve bitti .. Asıl ben sorarım.. Sen neredesin Sevgili Oğuz Atay ? Ya biz geç geldik bu dünyaya, ya sen erken.. Hiç sevmem keşkeleri ama keşke işte! Keşke daha fazla yazabilseydin .. Ben Oğuz Atay’ı bu dünya düzenine küskünlerin yazarı olarak tanımlıyorum, yaşadığı dönemde anlaşılamamış yazarlarda başı çeker .. Eser 8 Öyküden oluşuyor, Ben en en en çok kitaba adını veren “Korkuyu Beklerken”i sevdim, hemen peşinden Babama mektup ikinci sırada .. Dürüst olmam gerekecekse 6. Öykü “tahta at” a sıra geldiğinde, birşeyler bozuldu akışta, bu benim halet-i ruhiyem ile ilintili olabilir, ön yargıyla yaklaşmanız en son istediğim şey .. Özellikle Yazarla yeni buluşacaklar için enfes bir tanışma kitabı. Zira Tutunamayanlar ile başlayan biri olarak “keşke biri söyleseydi de önce, Korkuyu Beklerken ile başlasaydım diye geçirdim içimden . Keyifli ve verimli okumalar.
Korkuyu Beklerken
Korkuyu BeklerkenOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 202226,5bin okunma
Reklam
Kumkapı Günlüklerim
Şimdi, Topkapı’da, Kumkapı’da, Aşiyan, Tarabya’da… Gülhane parkının kuytularında… Boğaziçi, Dolmabahçe, Cibali’de… Ne önemi var sevgili, herhangi bir semtin bir kaldırım taşında… Rastlarsan bana, dilimdeki o hüzzam makamından tanı beni. Aldanma yüzümün asık olmalarına. Esmer tenimden süzülerek akan yağmurun o hoyratlığı aldatmasın seni. Ben tüm ezberleri bozmak adına yürüyorum, Limanı olmayan şehirlerin, kıyılarında boğuluyorum. Bu halet-i ruhiyem, biraz anakronik. Biraz da, sensizlik… … Kumkapı günlüklerine bir yenisini daha ekleyip, Anason kokusuyla dertleşiyorum. Pikapta yine Münir Nurettin, Gönül ufkunda ay gibi parlayan suretin… Dönmesen de olur şimdi, Üsküdar’dan bir ses versen sen, Aşiyan’dan duyarım ben. Karanlığın fecrinden, aydınlığı sökermişçesine, Okurum canına bütün ayrılıkların… Son kez, masaya vurup kadehi, havaya kaldırıyorum. Bu mükellef sessizliğe ve en çok sana içiyorum. 10.10.16 -Kumkapı
Aziz Dostum İnsan ayrılığın kuşattığı yollarda kaldığı zaman bir olmanın tadına varabiliyormuş Film şeridi gibi geçen hayat değil tadına doyulmaz anılar var gözler önünde Rengarenk parçalardan oluşan tablonun tek siyah parçasının göze çarpması gibidir aziz insanlardan ayrılık Tüm renkleri unut ve neden burda yer edindiğimi düşün dercesine.. Düşünürken gözlerini kısıp baktığın, göz kenarlarının kırıştığı her an gibi derin olduğun anları insan yoklukta farkediyor. Öfke, korku, pişmanlık, keşkeler, meğerler, oysalar hepsinin boş olduğu an. Mesafelerin hükümranlık sürdüğü merhametsiz topraklar.. Son günlerde merhaba dediğim şu yukardaki halet-i ruhiyem.. Toprağında gül bitmeyen, güneşi yakıcı, göğü bakılmaz olan, toprağı dayanılmazca kavruk ve ayakların çıplak olduğu bu hükümranlık son zamanlarda koşmakta, gitmekte olanı duyduğundan beri... Gidince hissedeceğimin belli olduğu soğukluk şu an avuçlarımda alev alev.. Yanar gibi, yakar gibi değil ısıtır gibi, eritir gibi... Böyle dağınık düşüncelere yer veren bir ayrılık söz konusuysa insan hayatında, Dur durak bilmeyen hüzün ve mutluluklar bir aradaysa Her rengi olan değil benim her rengi bahşedebildiğim bir güzellik varsa yanı başımda Yol güzergahımdan ya bir dost ya bir sevgili geçmiştir ancak Bu yüzden Hoşgeldin, Hoş bıraktın. Fakat, amma velakin ve velhasıl kelam... Ne hoş ne de nahoş bırakma Aziz Dostum