"Seni hiçbir dünya telaşına değişmedim ben."(s7)
Sanırım bu yazarın sadece şiirlerini okumaya devam edeceğim, çünkü yanlış bir kitabı seçtiğimi düşünüyorum. Deneme tarzında yazılan bu kitabı beğenemedim; çok yakarış var her konuda. Aşk, dostluk, arkadaşlık... İyi hoşta yazarın mükemmel şiirlerini okuduktan hemen sonra buna başlamak yazarı neredeyse soğuttu gözümde. Fazla mı büyüttüm acaba onu?
Yazarı çok seviyorum, hani dersiniz ya bu yazar yazmışsa tamamdır güzeldir diye. Demeyin arkadaşlar onu, gözünüz yüksekte olunca çakılıyorsunuz. Tabii güzel olan yerler vardı, hazmedemediğim ve üzerine düşünüp takılı kaldığım cümleler illaki oldu, özellikle son kısımlarında önemli şahıslara yer vermesi elbette ki çok güzel olmuş.
Özellikle en güzel kısmı şüphesiz ki;
"Kimsenin sesinde bulut yok, kanat yok, rüzgâr yok; bir hızar sesiyle konuşuyor artık herkes.
Kalbinle donattın önce gövdemi, sonra aşkın nasıl bir yoksulluğa dönüştüğünü gösterdin.
Sevinçler bitti, kapı zilleri bitti.
Ne bir yere giden var, ne gelenlerin yüzünde bir iyilik.
Senden başka anısı yok döndüğün yerlerin.
Tükeniş, kendini yokluğunla tanımlıyor.."(s14)
Sırf bunun için bile başlanılır elbette, tavsiye ederim yine de. Gözünüz fazla yüksekte tutmadan okuyunuz.