Üç silahşörlerin dört kişi olduğunu gördüğümde tuhaf bir aldatılmışlık hissi oluştu içimde.İki kere iki beş eder gibi... “Hepimiz birimiz,birimiz hepimiz için” anlayışıyla ‘ki biz bu anlayış içerisinde yaşamımızı sürdürelim diye de uğraşmıyorlar hani’ defalarca yitirip defalarca bulan dört silahşör... Yeri gelir bir somun ekmeği bölüşür yeri gelir 7 bin altın... Ne olursa olsun paydası “bölüşmek” payına ne düşerse heybesine atıp,bir kılıç bir uşak bir de yorgunluktan çatlayan bir at ile düştükleri bir yolun kitabı bu...