Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Evcilleştirmeye çalıştığınız her sevginin, nefretinden doğacaksınız. Bilginize.
Şiirimsi bir şey
Yaz yağmuru gibiydi o gün Tasasız, endişesiz ve hafif Seni gördüğüm gün Kalmıştım nefessiz, Dalmıştım derinlerine Bir daha gelmeyeceksin muhtemelen Yaz yağmuru gibi Çok seyrek ve hızlı Bakışınla delip geçişi Beni uzun uzun inceleyişin Ve son gülümseyişin Yaz yağmuru gibi nadir gülümseyişin... Sadece derinlerine dalmıştım Kıpırdayamamış, konuşamamıştım Yaz yağmuru gibi geçip gitmiş Ardından bakakalmıştım
Reklam
Küçümsenmiş İçtenlik
Aynalar pazar bir sosyal medya var elinizin altında. Buranın kuralı da değeri de bu. Günde bir milyon şiir, şiirimsi, vecize paylaşmazsanız, akşama kalmaz unutulursunuz.. Orada görünmezseniz dünyada bir hayatınız olmaz. Eğer şiirle bağınızı buradan kuruyorsanız ölümünüz kutlu olsun! Dünya dolusu süprüntü sözle, basmakalıp duygularla, ortalama bir akılla edebiyat öğrenemezsiniz, edebiyat yapamazsınız. Nâzım, Dağlarca, Oktay Rifat, Melih Cevdet, Necatigil, Turgut Uyar, Cemal Süreya, Edip Cansever, Cahit Külebi, Can Yücel, Gülten Akın, Metin Altıok... okuyamazsınız, anlayamazsınız. Bir daha söylemiş olayım; şiir, insanların hayatında kitap olarak varsa vardır. İnsan belleğini üç-beş dakikaya indiren bir ortamda şiir kalıcı olabilir mi hiç?
Şiirimsi
Ruhumdaki sabır,kalbimdeki aşkla kurdum bu yolu Senin gördüğün ağzımın kenarında duran dua ben ayaklarımın altındaki toprağa, döktüğüm gözyaşına inandım. Öyle uzun ki dünya katlanmaya, kırılmaya, açılıp çarşaf olmaya. Mümkündür yol yapmaya bir ömür, yol almaya yine de yolumdaki kederi kimse bilmesin büyüsün genişlesin dolansın ömrümü..kapısı kapalı gönül bahçemin ne içindeki çiçeği koparabilirim nede başkasına izin
Gecenin ürpertici rüzgarları, Yağmurla tenime dokunurdu. Sen olmadığında yanımda, Yağmur tek kalmıyordu. Yaşlarım örttü bedenimi, Senin yerine sardı kalbimi. Güneş açtı henüz çiselerken: Göğü süsledi yedi renk birden.
Reklam
Kalem tutmaz ellerim, Mürekkep kan boyalı. Kalbim döker kelimeleri, Gözlerim yas aralıklı. Ağlıyorlar tahminimce: Göğümdeki yıldızlar. Parlamak ağır geliverince,
Suya minnet etmeyen insan, Sever mi kendini seveni? Aşk ve acı Boşa gitti duyguları. Nefretten mi doğdu aşk, Aşktan mı çoğaldı acı? Söylesene Nefelibata; Bulutlardan mı çoğaldı günün ışıkları?
Esen bu rüzgar, Dokunur mu tenine? Güneş'te açılan gözlerinin rengini: Zor mudur görebilmek? Göğümde parlayan güzel yıldız; Duyur güzel sesini de, Gecelerimde uyut Beni dizlerinde.
Nihat Hatipoğlu insanlar arasında çok ünlüdür, çünkü fon müziği eşliğinde şiirimsi hikayeler satar... Cübbeli Ahmed ve Edip Yüksel'e gelince; biri komiktir, diğeri de tanınması için fonlanır. İhsan Şenocak ise devlet kurumu sayılır. Kabe İmamı Sudeys'in de sesi güzeldir... Bu ümmetin ünlü olmayan ama Hakk terazisinde, ünlü olan bin adamdan daha ağır basan evlatları vardır. Adı sanı bilinmez, çoğunun bir mezarı bile yoktur. Bu ümmete yaptıkları fedakarlığı bir onlar bilir, bir de onları yaratan Rableri.. Bazıları ise onları, sadece kısa bir videodan veya küçük bir risaleden ibaret sanır. Oysaki bu kimseler, bir kitaptan çok daha fazlasına sahipler: bu kimselerin ders silsileleri, kitapları ve sohbetleri bu topluma kazandırılmalı... Okunup okutulmalı..
233 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.