Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Şikayet etme..! Bir hikaye inşaa et..
Çocukların büyük bir kısmı, diş çıkartmaya başladıktan 3 yaşına gelene kadar dişleri kaşındığı için oyuncağını, arkadaşını, kardeşini, anne babasını ısırırÖnceleri dişleri kaşındığı için, sonraları oyun olarak gördüğü için (ısırdığında annesi "ayyyy, offff" diye bağırıyor, düşünsene ne eğlenceli), daha sonra da kendini ifade etme aracı olarak ısırmayı kullanır. Yani çocuk zaten konuşamıyor. Elinden oyuncağı alınmış, siniri tavan yapmış! Diğer çocuğa "sevgili arkadaşım, o benim oyuncağımdı, şimdi müsadenle geri alabilir miyim" diyemeyeceği için ısırır (Diğer taraftan, çocuk oyuncağı elinden alındığında tepki vermediği zaman da anneler "Kendini korumayı bilmiyor, itiraz etmiyor, ezilecek büyüdüğünde" diye şikayet ediyor. Kabul edelim, bize de yaranmak güç) Aslında diş, oyun ve tepki dışında çocuğu ısırmaya teşvik eden bir neden daha var: Biz... Önce bi bak bakayım, siz bu çocuğu nasıl seviyorsunuz. Yumuşak ve sevgi dolu dokunuşlarla mı, yoksa yanaklarını sıktırıp, poposunu ısırıp, sımsıkı sarıp, var gücünüzle, tüm sevginizle "Oyyy yerim ben seniii" diyerek mi? Milletimizin sevgi anlayışı ikincisine daha yakın, dolayısıyla çocuklar da sevgilerini gösterirken kendilerinin nasıl sevildiğine bakıyorlar. Annem ikizleri öyle bir severdi ki bebekken "Ha yuttu ha yutacak şimdi" derdim. Açıklama şu: Çocuk dediğin öyle sevilir! Biz böyleyiz, hakikaten severken sıkıştırıp, hırpalamayı pek severiz ve çocuklar davranış kalıplarını bizlerden öğrenir.
Reklam
·
Puan vermedi
Nice Alim dediğimiz kişiler var ki kalıplaşmış arkaik şeyleri sürekli tekrar etmekten başka bir şey yapmazlar. Ağır bir din dili kullanıp, üst perdeden nasihat buyuran, samimiyetsiz ağır bir üslupla hitap etmeye çalışmış ve daha kötüsü belirli bir kitle yakalayabilmişlerdir. Dini kitaptan değil de, “İnsanlar”dan görerek araştıran ve inanan
Dirilt Kalbini
Dirilt KalbiniNouman Ali Khan · Timaş Yayınları · 201710,2bin okunma
Madem Yağmur yağdırılıyor, vakt-i dua...
Ya Ekrame’l-ek ramîn ve ya Erhame’r-râhimîn!! Sen bizim yegâne Mevlâmızsın. Biz de derdimizi Sana şerhediyor, hâl-i pürmelâlimizi, kullukla asla bağdaştırılamayacak nâhoş hâllerimizi Sana şikayet ediyoruz. Bilerek ya da bilmeyerek içine düştüğümüz günahlardan dolayı bizi azaba maruz bırakma, ikâba uğratma.. insî ve cinnî şeytanların gelip gelip inananların tepesine binmelerine, tebelleş olmalarına da müsaade etme..enbiyâ-i izâmı ve rusül-ü kirâmı koruyup kurtardığın gibi bizleri de din ve diyanet düşmanlarının şerlerinden, tuzaklarından, hilelerinden kurtar ve her zaman sıyanet buyur! Amin..
“Şikayet etme, bir hikaye inşa et.” Yusuf Kaplan
Dua ettiğimizde "hiçbir" ödemede bulunmayız. "Hiçbir şey" ödemeyiz. Hiçbir şey ödemediyseniz, o zaman bir beklenti içerisinde olmazsınız, önünüze gelenlerle ilgili şikayet etme hakkınız da olamaz.
Sayfa 24
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.