Neden her güncellemeden sonra daha da kötü oluyor bu uygulama?
1) Takip ediyor kısmı gitti hem aplikasyonda hem internet sitesinde.
2) Akışım 6 gün önceden başka göstermiyor.
3) Bir okur aynı hafta ya da ay içerisinde 3 veya daha fazla kitap okumuşsa onu eski düzen tek sefer göstermek yerine ekstra tıklatıp göster dememiz gerekiyor.
4) Takip
Merhaba sevgili okurlarımız. Uzun bir süredir üzerinde çalıştığımız 1000Kitap'ın web sitesinin yeni sürümü nihayet kullanımınıza hazır. Şu anda sadece kayıtlı okurlarımızın ulaşabileceği şekilde erişime açtık. Yakın bir zamanda tamamen yeni sürüme geçeceğiz.
Öncelikle açıklamanın devamını okumaya sabredemeyecek okurlarımız için yeni sürümün
Son saniyede yetiştiğim Bulgakov etkinliği sayesinde hem Bulgakov'la hem de onun bu başyapıtıyla planladığımdan daha erken buluşma, tanışma fırsatı yakalamış oldum. Bu vesileyle etkinliğe katkısı olan herkese bir kez daha teşekkür ederim.
Eserle ilgili sitede çok nitelikli incelemeler yer aldığı için tekrara düşmekten özenle kaçınmaya
Demokrasi artık dünyada çoğunluğun faşizmi olarak kendini gösteriyor daha çok. Kurtarıcı söylem ise “ halk böyle istedi“ oluyor.
“La democratie nest pas la loi des majorites, c'est le respect des minorites "
yani "Demokrasi çoğunluğun kanunun değil, azınlığın saygısıdır. " demiş Albert Camus halbuki.
Köşeye her sıkıştığımızda" Demokrasi" istiyoruz deriz. ancak, ne istediğimiz hakkında bir fikrimiz olmuyor çoğu zaman.
kimi demokrasiden eşitliği kastediyor. kimi özgürlük istiyor. Hatta bu kavram bir ülkeye özgürlük götürmek için savaş sebebi bile olabiliyor. istediğimiz ne olursa olsun aynı zamanda sistemin garantörü kölelerde yine biz oluyoruz. "kölelik mi kaldı yahu?" demeyin.
Bukowski'ye kulak verin : "Kölelik kaldırılmadı, Sadece bütün renkleri kapsayacak biçimde genişletildi." katılmamak elde değil. Genişletildi ve şekli değiştirildi. biraz da materyalist köleler olup çıktık her birimiz. Adımıza da sanırım demokrasi ile yönetilen halk dendi. halinden gayet mutlu şikayet etmeyen kölelere dönüştük zaman içinde.
“Hasan Ali Toptaş” daha önce ismini hiç duymadığım bir yazardı. Siteye üye olduğum ilk günlerden bugüne sürekli ismini duymaya başladım. Yazarın kendisini tanıdıktan sonra “Kuşlar Yasına Gider” kitabı çıktı. Daha öncesinden yazarla ilgili birçok yorum okudum. Yorumların ortak özelliği ‘Hasan Ali Toptaş’ın Türkçeyi kullanmadaki ustalığıydı. İsmi ve
Çocuklukta yaşanan acıların inkarı ve bunun hayatlar ve toplum üzerindeki etkisine odaklanan felsefe, psikoloji ve sosyoloji öğrenimi görmüş ünlü Psikanaliz ve yazar Alice MİLLER.
Ona göre Sigmund Freud; “bütün suçu çocuğa yükleyip ebeveynleri kayırarak hüküm süren ahlaka çekinmeden kendisini bırakmıştır.”
Dördüncü emir tarafından kontrol
Bir olay koptuğunda hemen ardından yazılan, çizilen "kardeşlik edebiyatı" samimiyetini o kadar yitirmiş ki, gerçek ile sahte artık kendini belli edemez oldu. 20 yaşında bir genç öldürülüyor, hemen ardından bir açıklama getiriliyor "Yüksek sesle şarkı dinleyenleri uyardı diye öldürüldü."
Kullanılan açıklama dili o kadar duygusuz