Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Şevval

Şevval
@silahlaryerinekitaplar
Silahlar yerine kitaplar. Şiddet yerine kültür.
Lisans
Karadeniz Teknik Üniversitesi
T.C., 19 Ağustos 2004
23 okur puanı
Haziran 2022 tarihinde katıldı
Başka birini tanımanın imkansızlığını. Yani, anlamanın ve anlaşılmanın imkansızlığını...
Sayfa 128Kitabı okudu
Reklam
Mutsuzluk;
Bu dünyada birçok mutsuz insan… hayır, bu dünya mutsuz insanlarla dolu desem abartmış olmam herhalde. Yine de utanç duymadan “topluma” gösterebilecekleri sefaletlere sahiplerdi. “Toplum” ise onların bu gösterisini hemen anlar ve onlara sempati duyardı. Öte yandan benim mutsuzluğumum tamamen kendi suçluluğumun ürünüydü, bu yüzden başvurabileceğim kimse yoktu
Sayfa 103 - ithaki yayınlarıKitabı okudu
“soytarımla” birlikte insanlarla bir noktada bağ kurmayı başardım. Görünürde her zaman gülümsüyor olsam da içeride çaresiz bir mücadeleyle debeleniyordum, bir ipte yürüyordum, ter içindeyim, onları eğlendirdikçe felaket ihtimali her an yaklaşıyordu.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Dünyada en güçlü kişi ölümü göze almış olandır.
Sayfa 385Kitabı okudu
Reklam
Gece, tutsaklar ufukta bile görünmez olduktan sonra, gökten melekler indiler. Ötüken'in, bu somurttuğu zaman söz etmeyen, güldüğü zaman dört yanı çınlatan hem asik yüzlü, hem şakrak yiğidinin, kahraman Yüzbaşı Sançar'ın topraktan yaratılmış gövdesini toprağa bırakarak çelikten ve ateşten yaratılmış ruhunu göğe yükselttiler. Şeref ve zafer ilahileri söyleyerek uçmağa ilettiler.
Sayfa 308Kitabı okudu
Göz göze geldikleri zaman sanki ikisinin gözlerinden birer gizli ışık çıktı ve bu ışıklar ok gibi giderek ötekinin yüreğine yerleşti.
Sayfa 211Kitabı okudu
Türk ata bindi mi, gözü atasını bile görmemeli. Oğul! gerektiğinde kişi canını bile verir ama at, avrat, pusat; bu üçü verilmez!
Sayfa 166 - Ötüken neşriyatKitabı okudu
Akın oldu mu, savaş başladı mı, Türkler ata bindi mi artık onların gözleri yalnız ileriyi görür, geriye bıraktıkları çocukları, evdeşleri, anaları akıllarına gelmezdi.
Sayfa 141Kitabı okudu
Tabii şu durumun altını çizmek istiyorum;
Allah'ın rızası, vatanın bütünlüğü, devletin iradesi için şahadet şerbeti içmeye talip olmamız düşmanla masada cenk edemediğimiz sürece bizi muzaffer kılmaya yetmeyecektir.
Sayfa 138Kitabı okudu
Reklam
Mana edeple, vicdan adaletle, kişi hidayetle yoğrulduğunda nefes alıyor olacağız.
Sayfa 137Kitabı okudu
İslamiyet dedelerimiz ile vücut bulmuş iken bizler ayaklar altına almışız, hiçbirimizin ruhu duymuyor. Önce bedenimizi, sonra ruhumuzu toprağa gömmek istediler. Unuttular adı Vatan, kanı Bayrak, canı Toprak, şefaatçisi Hz. Muhammed (s.a.v.) idi şanlı ecdadın.
Sayfa 134Kitabı okudu
İlgimi çok çeken bir diğer mevzuyu daha sizlerle paylaşmak isterim.
Osmanlı döneminde kasaplara zorunlu olarak yılın yarısı altı ay boyunca bahçıvanlık yaptırılırmış. Sebebine gelince; kasaplar et ve kan ile çok fazla haşır neşir oldukları için merhametlerinin azaldığı düşünülür, bu sebeple onlara ruhlarını besleyebilecekleri bir iş, çiçek bakmak gibi görevler verilirmiş. Ne büyük inceliktir bu vesselam...
Sayfa 124Kitabı okudu
Mahkemede şahitlik etmesi gereken Yıldırım Bayezid Han, kadı huzuruna geldiğinde Bursa Kadısı Molla Şemseddin Fenârî kendisine: "Senin şahitliğin geçersizdir. Zira sen namazlarını cemaatle kılmıyorsun. Elinde imkân bulunduğu hâlde namazlarını cemaatle kılmayan birisi yalancı şahitlik edebilir," deyip onun şahitliğini kabul etmemiştir. Bunun üzerine herkes padişahın hiddetleneceğini düşünürken padişah verilen hükmü sükûnetle karşılamış, mahkemeyi terk etmiş ve bu hadiseden sonra sarayının yanına bir cami yaptırarak namazlarını cemaatle kılmaya başlamıştır.
Sayfa 120Kitabı okudu
Ortodoks Grandük Notaras'a bu sözü söyletmek kolay mıdır dersiniz? Osmanlı Devleti'nin adalet anlayışıyla paralel olarak sömürgecilik siyasetini kesinlikle uygulamadığını gösteren en açık ve net ispat işte bu ifadedir.
Sayfa 117Kitabı okudu
78 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.