Her halükârda, bir strateji olmaksızın, kapitalist dünya ekonomisi kendi kendine çökse bile dönüşümün iyi bir yönde olacağını güvence altına alacak görünmez bir elin var olduğuna inanmamız için hiçbir neden yok.
Sayfa 135Kitabı okudu
O halde dünya ekonomisinin üretim araçlarını geliştiren önemli örgütlenme merkezleri olarak, devletlerin teker teker gerilemesi salt "görüngüsel" ya da "konjonktürel" değil, yaygın ve yapısaldır; ve böylelikle de hareketlerin alanını temelden değiştirmektedir. Aynı zamanda bu gerileme öyledir ki, işletmelerarası sistemin asıl serma- ye merkezleri -ulus-ötesi şirketler, bankalar ve banka konsorsiyum- ları ve bunların devletlerarası kuruluşları- karşısında devletlerin gü- cü uzun vadede de zayıflar
Sayfa 127Kitabı okudu
Reklam
Fransız Mayısı gibi Prag Baharı da, birincil olarak, üretken emeğin sürmekte olan yeniden örgütlenmesinin ortaya çıkardığı yeni profesyonel entelijensiyanın dertlerine, özlemlerine ve toplumsal gücüne dayanan, patlayıcı, ama kısa ömürlü bir hareket oldu. Bu ye- niden örgütlenmenin ölçeği, çapı ve hızı, esas olarak, Batı'daki yeni- den örgütlenmenin, ABD ve Batı Avrupa hükümet ve hâkim iş çev- relerinin, Batı Avrupa'yı ABD tarzı bir işletmeciler kapitalizminin imge ve sureti içinde yeniden oluşturma yönündeki çıkarlarıyla uyum içine sokma çabalarının bir parçası olması nedeniyle, Batı Avrupa'da çok daha büyüktü.
Sayfa 116Kitabı okudu
1968'in mirası
Bellibaşlı dört değişim görülüyor. Birincisi, Batı ile Doğu arasında- ki askeri güç dengesi 1968'den bu yana farkedilir biçimde değişmiş olmadığı halde, hem Batı'nın, hem de Doğu'nun Güney'i denetleme yetenekleri sınırlı bir hal almıştır. 1968 başlarındaki Tet Saldırısı bu- güne, Üçüncü Dünya halklarının zekâ ve iradesini dizginlemekte sermaye yoğun savaşın güçsüzlüğünün bir simgesi olarak kaldı. Sal- dırının üzerinden beş yıl geçmeden, ABD Vietnam'dan çekilmek zorunda kaldı ve Kuzey-Güney ilişkilerinde yeni bir evre başladı
Sayfa 101Kitabı okudu
68 kusagi
Doruğuna vardığında ve sesi en yüksek düzeyde çıkmaya başla- dığında, yeni sol eski solu beş günahla suçlamaktaydı: zayıflık, yoz- laşma, suç ortaklığı, ihmal ve kibir. Eski sistem karşıtı hareketlerin (Batı'da sosyal demokratların, Doğu'da komünistlerin, Güney'de mil- liyetçi hükümetlerin) dünya sistemindeki hâkim güçlerin militariz- mini, sömürüsünü, emperyalizmini ve ırkçılığını denetleme konu- sundaki etkisizliğinin zayıflık olduğu söyleniyordu. Vietnam'daki savaşa karşı tutum bu konuda bir mihenk taşı oldu. Belli katmanla- rın geçmişteki sistem karşıtı eylemleriyle belli maddi ödünler kazan- mış olmalarının ve bu olgunun da onların militanlığında bir gevşe- meye yol açmasının yozlaşma olduğu dile getiriliyordu. Suç ortaklığı ise, yozlaşma suçlamasının bir adım daha ileri götürülmesiydi. Hâkim katmanlarınkinden daha düşük bir düzeyde olsa bile, dünya çapındaki belli katmanların aslında sistem içi sömürüden çıkar sağ- lamaya gönüllü olmalarının suç ortaklığı olduğu söyleniyordu. İhmal ise, hakikaten mülksüz olanların, dünya sistemindeki gerçek alt katmanların (altproleterler, etnik ve ırksal azınlıklar ve kuşkusuz kadınlar) çıkarlarının, bilinçli olarak göz ardı edilmesi, en azından anlaşılmamasıdır, deniliyordu. Kibir de, alt katmanların gerçek sorun- larının eski hareketlerin önderliği tarafından küçümsenmesi ve onların ideolojik bakımdan fazlasıyla kendinden emin olmaları olarak dile getiriliyordu.
1848 bir halk egemenliği devrimiydi - hem ulus içinde egemen- lik (otokrasinin devrilmesi), hem de ulusların egemenliği (kendi ka- derini tayin, Völkerfrühling*). 1848, 1815 karşı devrimine (Restoras- yon, Avrupa Birliği) karşıydı. "En azından, hoşnutsuzluklar kadar umutlardan da doğmuş" bir devrimdi (Namier: 1944, 4). İkinci kez gelen bir Fransız Devrimi değildi kesinlikle. Daha çok, hem onun özgün umutlarını yerine getirme, hem de onun sınırlarının üstesin- den gelme çabasını temsil ediyordu. 1848, Hegelci bir anlamda 1789'un aşılmasıydı (Aufhebung**)
Reklam
73 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.