Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

E.

160 syf.
·
Puan vermedi
·
15 günde okudu
Shakespeare ve ahenkle dans eden dizeleri... Sone; iki dörtlü ve iki üçlüden oluşan toplam 14 dizelik bir şiir biçimidir. Shakespeare'in soneleri ise, 14 dizeyi adeta birbirinden eşsiz adımların yankılandığı bir pist gibi kullanarak ritmin arşta buluşmasıyla tıpkı gökyüzünde şahit olunan bir dans edasında okurlarına bahşedilen sanatsal bir şölendir. Tabii bu benim öznel tanımım olmakla beraber, okuduğum bu soneler ses uyumları ve ritmi ile okuyucusuna estetik bir haz vermektedir. Bazen çoğu satır ile uzun bakışmalar sonucu, baktığınız pencerenin fark edilmemiş detayları ile karşılaşabilirsiniz. Hemen hemen çoğu konudan soneler okumakla beraber yoğunlukla aşkın buram buram kokusu ile yüz yüze geleceksiniz. Bu sizi rahatsız da edebilir, aşka âşık olmanıza da sebebiyet verebilir. Her şeye rağmen dizelerin birbiri ile uyumu ve akıp giden duru bir su gibi oluşu; edebiyat severleri, tatmin edici duygularla baş başa bırakacaktır. Keyifli okumalar...
Soneler
SonelerWilliam Shakespeare · Kapra Yayıncılık · 20209bin okunma
Reklam
%14 (60/416)
·
Puan vermedi
Milena'ya Mektuplar... Oldukça zarif ismiyle ve basım fark etmeksizin insanı kendine çeken kapak tasarımıyla merakımı cezbeden bir kitaptı benim için... Evet, en azından benim için. Bu kitabı; ilk okumaya çalışma deneyimim farklı bir yayından, farklı bir çevirmenin anlatımıyla olmuştu. Okumaya devam etmeye çalışmama rağmen bir türlü bitirememiştim ve kitabı, kalbimde yarım kalan bir hikâye edasıyla aldığım kütüphaneye geri teslim etmiştim. Sonra bir gün yeniden okumak istedim. Girdiğim sahafta, kitabın kendine çeken havasına yine karşı koyamadım ve yeniden başladım. Sonuç ne yazık ki benim için farksızdı... Yarım kalan kitaplardan hoşlanmıyorum. Belki de benim dünyamda, yarım kalan hikâyelerden... Bilmiyorum. Franz Kafka'nın yazdığı mektupları derinden hissedememem hatta kaldı ki hiç hissedememem belki de onunla aynı duyguları paylaşmamam ya da kalbime bu duyguların hiç uğramamasından kaynaklanıyordu. Eminim ki kitabın müptelası olanlar vardır fakat sanırım benim için yanlış zamanda yanlış kitaptı... Ya da yalnızca yanlış zaman... Bunu sanırım şu an için öğrenemeyeceğim... Siz yine de şans verin, belki sizler için doğru zamandır. Keyifli okumalar...
Milena'ya Mektuplar
Milena'ya MektuplarFranz Kafka · Koridor Yayıncılık · 202354,9bin okunma
87 syf.
·
Puan vermedi
Yokuşa Akan Sular, Mustafa Kutlu'nun kaleme aldığı hikâye türünde bir eserdir. Eser, toplumsal konulardan olan "işçi sınıfını" konu edinen bir hikâye örneğidir. Toplumsal - gerçekçi anlayışıyla yazılmış bu hikâye, gerçekten de amacı doğrultusunda mesaj vermektedir. Mustafa Kutlu'nun, eserlerinde toplumsal konuları içeren mesajlar vermekte sahiden başarılı bir yazar olduğunu fark ettiğim bir hikâyeydi. Yokuşa Akan Sular, betimlemeleriyle göze çarpan bir eserdi. Bir buçuk sayfayı bulan betimlemeler esasında gayet başarılıydı. Bunun yanı sıra, sade bir dille yazılmış olsa da anlamını bilmediğim bazı kelimelerle de karşılaştım. Hikâyenin başında bulunan "Mukaddime" giriş olarak harika bir ön sözdü. Bican'ın fabrikaya işçi olarak girmesiyle başlayan hikâyemiz, Bican'ın hüzün dolu sonuyla noktalanır. Sonunu beklemediğim bir gerçekti. Hikâyede bulunan, bir diğer başlık olan "Kalıcı Mıyız?" beni bir diğer etkileyen satırları bulunduruyordu. Zülküf Ağa'yı okumak keyifliydi... Kısaca; benim okumaktan keyif aldığım, yer yer hüzünlenip esas mesajlara odaklandığım bir kitaptı. Son olarak kitap hakkında araştırma yaparken bulduğum bir cümle ile incelememi sonlandırmak istiyorum. "Modern insanın çalışmaktan kendini unuttuğunun hikâyesidir." Keyifli okumalar :)
Yokuşa Akan Sular
Yokuşa Akan SularMustafa Kutlu · Dergâh Yayınları · 19984,093 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
167 syf.
·
Puan vermedi
·
21 saatte okudu
Hayat Güzeldir, Mustafa Kutlu'nun kaleme aldığı "hikâye" türünde bir eserdir. Dergâh Yayınları'na ait bu eserin ilk baskısı Haziran 2011'de, İstanbul'da gerçekleşmiştir. Eser, kitabın isminden de anlaşılacağı üzere; insanın yüzünde tebessümler bırakan, hayatın güzelliklerinden oluşan hikâyeler barındırıyor. Genelde hüzün veya sıkıntı ile başlayan kısa hikâyeler, sonunda bizleri gülümsetiyor ve konuyu tatlıya bağlıyor. Dini ögeleri de içinde bulunduran hikayeler bizlere, sekülerleşmememiz gerektiğini hatırlatıyor. Her hikâyeden birçok mesaj alıyoruz. Zaman zaman göz ardı ettiğimiz bazı noktalara parmak basan bu tatlı hikâyeler, okuyucular için adeta bir hatırlatıcı görevinde. Hepsi birbirinden anlamlı ve değerli hikâyeleri sanki tek solukta okudum ve ne ara kitabın sonuna geldiğimi fark edemedim. Ayrıca bu güzel eserin sade bir dile sahip olduğunu da atlamamak gerek. Okuyucuların sıkılmadan, rahatlıkla okuyabileceğine inanıyorum. Benim içlerinde en çok beğendiğim "Karga" isimli hikâyeydi. Bu noktaya da ayrıca değinmek istedim. Beni etkileyen cümlelerin en büyük nedeni, belki de içimde bir yerlere temas etmesiydi. Bazen bazı şeyler aniden olur. Bir anda. Farkına bile varmadan. Tek bir adım, tek bir karar. O anlar bizim için birer dönüm noktasıdırlar. İşte sanırım bu, beni en çok etkileyen nokta olmuştu hikâyede. Kısacası beni yer yer etkileyen, en çok da "Karga" isimli hikâye ile mest eden bu eseri oldukça beğendim. Umarım bir gün sizler de bu harika hikâyelerle tanışma fırsatı bulursunuz.
Hayat Güzeldir
Hayat GüzeldirMustafa Kutlu · Dergah Yayınları · 20194,205 okunma
115 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Mustafa Kutlu tarafından, 2000 yılında ilk basımının yapılmış olduğu "Uzun Hikâye" adlı eser; benim ortaokul yıllarımda okumaya çalıştığım lâkin fazla ilerleyemeyip yarıda bırakmış olduğum bir hikâyeydi. Fakat şimdi yeniden elime alıp okumaya başladığımda, gerçekten sürükleyici olduğunu fark ettiğim harika bir eserle karşı karşıya kaldım. Yazım dilinin sizi boğmadığı, olayların akıp gittiği, size birçok konuda ince detay ve mesajların verildiği, olay akışına kendinizi kaptırabileceğiniz nitelikli bir kitap. Ayrıca bazı satırların beni sarsıp farkındalığa itmesi, bir hikâye kitabında karşılaştığım etkileyici detaylardandı. Mesela bir alıntı paylaşmak istiyorum: "Ancak hayat dediğin nedir ki? Anlaşılmaz bir sır. Kurduğumuz düzen hep öyle sürüp gidecek sanırız. Birden ip kopar, ışık söner, her şey darmadağın olur." Hayatın aslında çoğu zaman tek bir an'a bağlı olduğunu işaret eden bu satırlar beni gerçekten etkilemişti. Umarım siz de bu anlamlı hikâyeyle tanışma fırsatı bulursunuz.
Uzun Hikâye
Uzun HikâyeMustafa Kutlu · Dergâh Yayınları · 202336,4bin okunma