Ayrıca, her insanın inandığı davanın ve sistemin gerçekleşmesi için millet ve memleketine karşı yapmaya mükellef olduğu, kaçınılmaz hizmetleri vardır. Siyasi aksiyon bu hizmetlerin başında gelir. Her ne kadar fikre karşı fikirle mücadele etmek önemli ölçüde, bu hizmetlerin ifâsı demek ise de fikrin ve sistemin, sadece kitaplarda ve yayın organlarında savunulması yetmez. Onların cemiyet hayatında tatbik edilebilmesi ancak fikri çalışmalara ilaveten fiilî çalışmaların, dernekleşmenin ve partileşmenin fikirle birlikte yürütülmesini gerektirir. Bir cemiyette, işlerin iyi gitmesi için, inanılır, güvenilir ve dürüst insanların yönetimin içinde ve başında olması gerekir. Böyle olmazsa, işler ehliyetsizlere, liyakatsizlere ve devlet imkanlarını şahsi menfaatleri uğurunda istismar edenlere, milleti ve ülkeyi sömürenlere ve başkalarına sömürtenlere kalır. Ve işin içinden artık çıkılamaz.. Peygamber Efendimiz'in bir hadis-i şerifinin sirri tecelli eder; "İŞLER NA EHİLLERE (ehil olmayanlara) VERİLİRSE KIYAMETİ BEKLEYİNİZ." Ehil kişiler siyasetten kaçınırsa, onların kimseden şikâyet etmeye hakları kalmaz.. Bizde ise bu gerçeğin tam tersine olan görüşler âdeta iyi insanlara kesin bir felsefe olarak kabul ettirilmiştir. -Siyaset bir bataklıktır, yaklaşmamak lazım. -Siyaset iyi insanların işi değildir. -Müslüman siyasetle uğraşmaz. İbâdetinde, işinde-gücünde olmalı. Hâlâ bu prensiplere büyük bir kesimin riayet ettiği (uyduğu) bir ortamda bulunuyoruz maalesef..
Hak davaya bağlanmakta, davasına samimiyetle inanan bir kimse için, dava arkadaşlığı akrabalık bağlarından daha kıymetlidir.
Reklam
Bir hak davaya gönül vermiş insanlar aksiyon halindedir. Davanın gücü kuvveti ona inananların imkanlarıyla orantılıdır. Sadece liderle değil.
- Dinle Paşa! Cevabını ben sana veriyorum, iki türlü insan var. Birisi kravatı vardır şerefi yoktur, diğeri kravatı yoktur şerefi vardır. Sen birinciye misal teşkil ediyorsun ben ise ikinciye misal teşkil ediyorum. Aldın mı cevabını?
Bu itibarla bizim buluşmamız aynı istikamette akan iki ırmağın bir yerde birleşmesi gibi bir şeydi.
Kantutar
Hasta gönlüm çok zamandır iftirakından harab. Olmadım bir lahza rahat, geçti devranım benim. Mübtelayım bir ümitsiz gizli derdin zehrine, Bu sebepten her geçen gün düştü dermanım benim
Reklam
77 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.