"Üstüm başım toz içinde,
Önüm arkam pus içinde,
Sakallarım pas içinde...
Siz benim nasıl yandığımı, nerden bileceksiniz?
Bir fidandım derildim,
Fırtınaydım duruldum,
Yoruldum ah çok yoruldum...
Siz benim neler çektiğimi nereden bileceksiniz?
Taş duvarlar yıkıp geldim,
Demirleri söküp geldim,
Hayatımı yıkıp geldim...
Siz benim neden kaçtığımı, nerden bileceksiniz?
Üstüm başım toz içinde
Önüm arkam pus içinde
Sakallarım pas içinde
Siz benim nasıl yandığımı
Nereden bileceksiniz
Siz benim nasıl yandığımı
Nereden bileceksiniz
Siz benim nasıl yandığımı
Siz benim nasıl yandığımı
Nereden bileceksiniz..
Siz benim neler çektiğimi
Nereden bileceksiniz..
Siz benim neden kaçtığımı
Nereden bileceksiniz..
Siz benim niye içtiğimi
Nereden bileceksiniz..
Siz benim neden sustuğumu
Nereden bileceksiniz..
Siz benim kime küstüğümü
Nereden bileceksiniz..
~Ahmet Kaya~
Beni bilen hâlimi bilmiyor..
Hâlimi bilen beni bilmiyor..
O yâr, ne(yi) biliyor, ne(yi) bilmiyor, bunu bende bilmiyor.
Bugün en çok sevdiğim bir yazarın doğum günü.
Ve iyi ki doğmuş diyorum.
Çünkü, o hepimizin içimizdeki bir şeylerin tek kurtarıcısıydı.
Ne desem az.
Ama iyi ki doğmuşsun edebiyat adamı...
Kendisini şu alıntılarıyla anmak istiyorum.